Ramazandan kalan bayramdır

Ramazan bir aylık misafirimizdi ve işte gidiyor.

Bu misafirlik süresince,O’nu nasıl karşıladığımız,ağırladığımız ve uğurlamak üzere olduğumuz konusundaki hassasiyetimiz önemliydi.

Bu sürede hangi anlamları yaşadığımız neyi idrak ettiğimiz,sabrı içselleştirmedeki ustalığımız bayramımızı da gerçek anlamda bir bayrama dönüştürecektir.

Bir bakınız bu aydaki üç önemli kavram nelermiş?

Başı rahmet,ortası mağfiret ve sonu da azaptan kurtuluş.

İnsanlık tarihinin en önemli yaşamsal kavramları.

Sonsuz yaşamın şifreleri.

Sırra vakıf olmanın kodları.

Allah kavramlarıyla sözüyle temas eder kullarına

Ve sonra idrak edenlere halifelik payesi verir.

Ve ilerleyenler bu yolda

Elbette tecellinin somutlaşmasında öncü röller üstlenirler.

Ve Kur’an inzal olmaya başlamıştır bu ayda.

Cibril olabildiğince iner yeryüzüne.

Esenlik dediğimiz kızgın ateşi serin kılan mana dağılır arştan hücrelerimize kadar.

Bütün bu oluş ve işaretlere rağmen şimdiki insan yeterince idrakten yoksun Ramazanı.

İdrakin malul bırakıldığı bir zulmü yaşıyor insanlık.

Kulakların duymayacağı,gözlerin göremeyeceği,kalplerin hissedemeyeceği,aklın somutlaştırmayacağı bir kuşatılmışlık kasıp kavuruyor yeryüzünü.

Keyfin aldatıcılığı kıskıvrak yakalama savaşında ruhumuzu.

İnsan olmaya vurulan darbe asrın belirleyiciği özelliği sanki.

İnsaf ölçülerinin yer almadığı bir hukuk düzeni denizleri çocuklarla doldurmuş.

Rahimlerden yeni çıkmış çocukların mezarıdır Akdeniz.

Akdeniz modern dünyanın kara yüzüdür artık.

Korsanların hüküm sürdüğü zamanlar bile denizler yine bir anlam ifade ederdi.

Ramazanı idrak şuuruyla yeryüzünü bayramlara dönüştürecek yüce ruhlu bir kaç insana ne çok ihtiyacımız var.

Yaratılan ilk ruhun takipçileri olacak.

Bayramı sadece bayramı hissedin ve sahibine emanet edin kendinizi.

Göreceksiniz yeryüzü nimetlerini aldığı emre uygun bağışlayacaktır insanlığa.

Bayram gibi bayramlar dileğiyle.