Nadir olanın tesiri

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Ey İnsan!

Hele bir bak kendine neye tekabül etmektesin…

Hangi gezegenden daha az değerlisin ki böyle yorgun böyle mutsuz dolaşırsın yeryüzünde.

Hala buğday başakları sökün ediyorsa topraktan,

Ve azalmış olsada suları nehirlerin,

Kiraz envai çeşit meyve içerisinde anlamlı duygular çağrıştıran bir meyve olarak varlığından bizi haberdar ediyorsa,

Bütün duyarsızlıklara rağmen bir yetimin başını okşayan bir kaç meczubumuz kalmışsa,

En kompleks mesleklerde mahir rakamlarla arası iyi mühendisler çarpılıyorsa bir ceylanın yeşil damarlı parmaklarına,

Ne işine yaradığını idrak etmeden ezberleniyorsa kelamı kutsal,

Mezara yaklaşırkende olsa Allah nidaları çıkıyorsa bir ateistin genzinden,

Bu kadar vergi yüküne rağmen hiçbir yasal gerekliliği olmayan zekat hala yürüyen bir hayr hasenat vakfı gibi dolaşıyorsa aramızda,

Makinenin amansız saldırısı sanal bir yaklaşımla artarak devam etmesine rağmen bir kaç mektup gönderen kalmışsa kendi arasında,

Sade kendi maaşıyla yetinme yiğitliğinde yetkilileri barındıran bir devletin varsa,

Ana kokularından bahseden evlatlar tükenmemişse sevgisi intihar eden dünyanın,

Donmakta olan bir kuşa yaz olan avuçlar,

Dönmeyecek gibi giden delikanlılara inat sabırlı kızlar,

Yemiyormuş gibi karnını doyuran sorumlular,

Öğretmek arzusuyla yüzünde geleceğin nuru saçılan hocalar,

Acıyı tevekküle boğduran hastalar,

Yanlışta ısrar etmeyen erdemli inatçılar,

Her satırda bir hikaye saklayan bu millet

İşte ferdi olduğun bu millet, Ey İnsan!

Kaybedeceği mukadder gibi görünen hiç bir şeyi kaybetmeyecektir.

Ve bu yüzden emin bir zihnin ve zorlukların aşılması gibi bir coşkun olsun.

Çünkü "o" sırrı belirsiz de olsa insanın küçük bir gayretini büyük bir inkilaba dönüştürmek için hep hazırdır ve nazır.

Diğer Yazıları