Millet dedi diyeceğini... Ya sonra?

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

1 Kasım seçimlerinden bir kaç saat önce yazdığımız yazıda seçimlerle ilgili düşüncelerimizi paylaşmıştık..
Seçimlerin genel sonuçları ve partiler açısından neler olur konusunda anket şirketlerinden daha sağlıklı şeyler söylemişiz.Hamdolsun.
Sonuçlar herkesi şaşırttı.Herkesi şaşırtan sonuçlar sanki buna tam aykırı ölçülü ve tasarlanmış bir el ayarı maharetinde ortaya çıkmış oldu.
Ak Parti güçlü bir iktidar sayısına ulaşmış olmasına rağmen mecliste yine de dört partı kendini temsil edebilecek.Belkide en hayırlı sonuç bu oldu.
MHP ve özellikle HDP’nin meclis dışında kalması çeşitli siyası zorlukları ortaya çıkaracaktı.
Bir dört yıl daha ülkemizde siyasi sorun oluşturmayacak bir tabloyu ortaya çıkaran seçmen
“Millet Ne Der Acaba?” sorumuza “Millet Dedi Diyeceğini” cevabını vermiş oldu.
Bundan sonra ne olur ne olacak ya da ne olmalı sorularının cevaplarını göreceğiz.
Alışılagelmiş demokratik parlementer sistem açısından bakar isek Ak Partinin kurucu genel başkanı ve 10 yıldan fazla başbakanlık yapmış bir Cumhurbaşkanı,on yıldır Ak Parti içinde siyasetin her noktasında bulunmuş bir başbakan,çok eskilerden beri düşünce ve dava arkadaşlığı olan meclis başkanı olacak İsmail Kahraman bey,Yargıdaki kaosun giderildiği bir ortam söz konusu.TSK da vesayet ve siyasete müdahale artık akla bile gelmeyecek şekilde giderilmiş bir demokratik durum.
Yasama,Yürütme,Yargı ve Cumhurbaşkanlığı; hiçbir dönemde bu kadar uyum içerisinde çalışma imkanının bulamamıştır diyebiliriz.
O halde artık hiç bir mazeretin ileri sürülemeyeceği bir büyük çalışmayı yapabilmemiz mümkündür.
Yeri gelmişken millet bir şekilde ileri sürülebilecek her türlü mazeretin ortadan kaldırılmasına yönelik desteğini esirgememiştir.Bu sefer tam tersi bir tutum sergilemiştir.
Bütün mazeretleri ortadan kaldıracak bir tutumla tüm sorumluluğu üzerinden atmış ve bu anlamlı kordan ateşi iktidarın eline vermiştir.
Siyasi iktidar bütün unsurlarıyla bu kor ateşi ya aydınlığa götürebilecek ya da elinde infilak etirecektir.
Mekansal ve yapısal inşa konusunda başarılı olmuş siyasi iktidarın mana inşasında geri kaldığı gereçini görmesi ve bu konuyu en ciddi şekilde gündemine alması gerekmektedir.13 yıllık dönemde kendisini destekleyenlerinde içinde yer aldığı gençlik mana inşasından mahrum kalmışlardır.
Eğitim,bilimsel özgürlük,kanaatlarlık gibi konular öncelikli meseleler olmalıdır.
Uzlaşma,kardeşlik ve kapsayıcılık tarihsel aynamızın ışığıyla yeniden buluşturulmalıdır.
Temel norm anayasa veya tabiatımıza uygun başkanlık sistemi bu konularla paralel götürülmedikçe bir gelecek sorunumuz olacağı muhakkaktır.
Milli heyecan olabildiğince düşüktür.Bunu ayağa kaldıracak yapısal ruh dönüşümü için “Bismillah” denmelidir.

Diğer Yazıları