Komutandan, pilotlara 'geri dönün' mektubu

Metehan Demir

Metehan Demir

15 TEMMUZ ihaneti sonrasında darbe girişimine "katılmak", "destek vermek" ya da "bağlantılı olmak" nedenleri ile atılan pilotların yarattığı açık, Hava Kuvvetleri'ndeki pilot sıkıntısını tekrar gündeme getirdi.

Zaten daha önce sivil hava yollarına geçen pilotlar nedeni ile iyice kritik hale gelen pilot sayısının yukarılara çekilmesi için sürpriz bir adım geldi.

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, sivil havacılıkta Hava Kuvvetleri kökenli pilotlara hitaben göreve geri dönmeleri çağrısında bulunan bir mektup yazdı.

MEKTUP YAZDI

Mektupta, pilotlara vatanın bu dönemde özellikle hizmet beklediği ve geri dönmenin büyük güç kazandıracağına vurgu yapıldı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Hava Kuvvetleri'nden atılan askeri pilot sayısının 250 civarında olduğu belirtiliyor. Bu rakama sivil havayollarına geçenler de eklenince ortaya daha dramatik bir sonuç çıkıyor.

KRİTİK ORAN

Bu nedenle, dünya standartlarında ideal olarak koltuk/pilot oranı 1/1.5 kabul edilirken, bu olaylar nedeni ile Türkiye’de ise bu oransal yapı 1/0.7’lere dek geriledi.

Alınan bilgiye göre; önce Savunma Bakanlığı'nda sivil havacılık şirketleri yetkilileri ve Hava Kuvvetleri uzmanları bir araya geldi. Sonrasında binlerce pilota gönderilen mektuba ek olarak eklenen başvuru formunda bazı şartlar konuldu.

MOTİVE ETMEYEN AĞIR MADDELER

Pilotlara göre çok ağır olan bu maddelerde; isteyenlerin döndüğü takdirde en az 4 yıl görev yapmak zorunda olacağı, kaldığı rütbeden devam edeceği, istenen yerlerde görevlendirileceği ve bu süre zarfında da istendiği zaman görevlerine son verileceği ifade edildi. Bu bağlayıcı ve zorlayıcı ifadeler nedeni ile de binlerce sivil havayolu pilotundan bu çağrıya sadece 30 civarında isim başvurdu. Ayrıca bazıları da, 'Geldiğimizde ileride herhangi bir iftira atılır veya başımıza suçsuz yere bir iş gelirse ne yaparız' endişesi taşıdığını ifade etti.

REZERV MODELİ

Bu nedenle de, şimdi ABD'deki uygulamalara benzer, belli dönemlerde gidip eğitim tazeleme ve görev ifası anlamında kısa süreli 'rezerv' sistemi üzerinde yeni bir çalışma başlatıldı. Ama sistem nasıl oturacak beklemek lazım.

Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, Harp Okulları'ndan darbe girişimi sonrası atılan öğrencilerin yarattığı kaynak açığı ile ilgili önceki akşam yeni planlara dair şu sinyalleri vermişti:

KOMUTAN NELER DEDİ?

'Yoğun ilgi var Harp Okulu'na. 350-400 civarında ara sınıflardan öğrenci alacağız. Şu anda 4 bine yakın müracaat var. Diğer taraftan, muvazzaftan dönenler var 30'ya yakın. 40 civarında da 30'u garanti gibi görünüyor. Üniversiteden uçuş eğitimi veren mezunlardan da alıyoruz. Orada da bir 80 potansiyel var. Yani rakamlar güzel, beklediğimiz rakamlar aşağı yukarı yerini buluyor. Esas uçucu kaynağımız yine içimizdeki genç subay arkadaşlarımız olacaklar. Onları da yaklaşık 1000'e yakın subaylarımız pilot olmak için müracaat ettiler. Kaynak beklenenden çok fazla. Bir de hava yollarındaki bizden daha yakın zamandan ayrılmış pilot arkadaşlarımızı da rezerv sistemine alma gibi bir durum olabilir.'

KARA HELİKOPTER PİLOTLARININ İSYANI

Güneydoğu'da askeri ile polisi ile görev yapan vatan evlatlarının fedakarlığı zaten hiçbir şeyle ölçülmez. Özellikle rütbesi makamı ne olursa olsun sahada olanların. Maalesef, bu kesim gözardı ediliyor. Ama bir de uçanlar var. Onlar da ayrı dertli.

Yıllardır Güneydoğu'da operasyonlarda ateş altında görev yapan bir helikopter pilotu şimdi görev yaptığı İstanbul civarındaki birliğinden mektup göndermiş.

Hava Kuvvetleri ile kıyaslandığında kendilerine yapılan maaş ve tazminat haksızlığını yazmış. Haklı noktaları da var. Okuyan yetkililere bizden iletmesi. Bakın neler demiş;

"Terörle mücadelede yüksek irtifalardan hedefi bile görmeden uçan jet pilotları mı yoksa yeri yalayarak uçan her türlü temas içinde kalan, her türlü muharebe görevinde olan ve birçok operasyondan hava aracı delik deşik dönen helikopter pilotları mı daha çok risk altında?

KHK ile mecburi hizmet süresi 18 yıla çıkartılmış olsa da pilotlar arasında hatalı risk değerlendirmesi ile Hava Kuvvetleri hegemonyası sürdürülmektedir.

Ayrıca uçuş teknisyenlerinin mecburi hizmetleri 10 yılda tutulmuş ve herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır.

Kara havacılığı olarak yapılan uçuşlar yüksek risk ortamında yapılırken helikopterlerin hala bu şartlara rağmen pervaneli uçak kategorisinde adlandırılması büyük bir hatadır.

Hava kuvvetleri bile helikopterleri olmasına rağmen muharebe arama kurtarma görevini kara kuvvetleri helikopterlerine devretmiştir.

Buna rağmen, hava kuvvetleri pilotları ve kara helikopter pilotları arasında haksızlık giderek büyüyor. 13 yıllık pilotlar arasındaki aylık fark bin 900 TL. Yıllık tazminatlarında ise 10 bin TL fark var. 16 yıllık pilotlar arasındaki aylık fark 2 bin 500 TL.

Yıllık tazminatlarında ise 13 bin 500 TL fark var. En riskli uçuşları bölgede kara helikopter pilotları yaparken, bari bu bölgede uçanlarla ilgili Hava Kuvvetleri önünde bu haksızlığı giderici bir şeyler yapılamaz mı?"

Diğer Yazıları