Kendimizden bir adım öteye geçmek

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Darbe girişimi, alçakça saldırı, işgal teşebbüsü, katliam...

Ne derseniz deyin 15 Temmuz günü yaşadığımız şey aşağılık olan ne varsa hepsini bünyesinde barındırıyor.

Toplumsal bir şok yaşadık ve atlatabilmiş değiliz. Etkileri bir süre daha sürecek.

Alçaklık ve buna karşı milletimizin kahramanlığı da asla unutmamamız gereken hususlar.

Değinmek istediğimiz hususlar bundan sonraya ilişkin nasıl davranılması ne yapılması gerektiği ile ilgilidir.

15 Temmuz olayından önce ne durumdaydık.

Aslında 2015 Temmuzun'dan bu yana mücadele ettiğimiz başka bir terör belası ile karşı karşıyaydık.

Yine uluslar arası diplomatik psikolojik saldırılar altındaydık.

Uzun bir süre Rusya ile sorun yaşıyorduk.

İsrail'le Mavi Marmara'dan bu yana iletişim yoktu.

Suriye ile ilgili ciddi sorunlarımız vardı.

Gözlerden kaçmasını istemediğim şey şudur.

Fetullahçı Terör Örgütü Türkiye'nin sorunlu olduğu alanlardaki her konuda bir şekilde öfke ile intikam hırsı ile karşı tarafta bir şekilde yer aldığıdır.

Dikkat ediniz PKK’nın saldırıları darbe sürecinden birden kesiliverdi. Sanki kendilerinin becermediklerini bir başkası becerecekti. Onu bekleyip durdular. Doğu ve Güneydoğu'da darbe girişimi nedeniyle göz altına alınan tutuklananlara bakarsanız durumu daha iyi anlayabilirsiniz.

Belki^de bir yıldır çokça şehit vermemizin önemli bir nedeni darbe içindeki görevlilerin ihaneti ortaya çıkacaktır.

Suriye'de hazırlıksız bir savaşın başlatılması için TSK içindeki bu örgüt yapılanmalarının neler yaptığı da ortaya çıkacaktır.

Rusya ile savaşa ramak kala durumumuz ortadadır. Olayların ayrıntısını biliyoruz. Lakin yargı ve devlet gerçekleri daha da açık ortaya çıkaracaktır.

Hainler her türlü ülkemizin itibarı ile oynamak istemişlerdir. Ekonomik kuruluşların olumsuz nokta açıklamalarının altında bile bunların izlerini bulabilirsiniz.

Yüksek Askeri Şura'da neler olacağı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesiyle ortaya çıkınca son darbeyi de vurmak istediler.

Her ihanet ellerinde patladığı gibi bu sefer de öyle oldu.

Bu kendi ocaklarını milletin ateşe vermesi ile sonuçlanan bir saldırı oldu.

Bundan sonrada dikkatli olmalıyız.

Daha önce yazdım. Ne yapılması gerektiğini saldırıya karşı koyan milletin tutumundan çıkarmalıyız.

Değerlerimizden, devlet tecrübemizden bir arada yaşama bilincimizden esinlenerek hareket etmeliyiz.

Yaşam tarzı farklılığı, siyasi kanaat, sosyal tutum farklılığı bütün bunlar zenginliğimizdir diye görmeliyiz.

Düşünce özgürlüğü ve ifade hürriyeti, bilimsel özgürlük bunlar çok önemlidir. Bunlar çağlar önce kutsal kitabımızın emridir. Akledin, tefekkür edin.

Görüyorsunuz kendileri yerine başkalarının aklettiği,düşüncesini gizli tutanların neler yaptığını.

Devletin en önemli meselelerininde sivil inisiyatif bir şekilde sağlanmalıdır.

Havaalanı saldırı nedeniyle toplanacak güvenlik zirvesinin olduğu gün bu toplantılara konu ile ilgili sivil toplum temsilcilerinin de katılımın uygun olacağını Sayın Cumhurbaşkanımıza arz etmiştim. Sivil inisiyatifin daha etkin olması,milletin bizzat temsilcilerinin de istişare süreçlerinde etkin olması bir şekilde sağlanmalıdır.

Sanal gerçek bir çok saldırı daha tasarlanmaktadır. İç barışı tehdit etmeye yönelik planlar devreye sokulacaktır.

Bu nedenle olağan üstü dönemin bizden beklediği olağan üstü güzel bir yönetim, zaafların ortadan kaldırıldığı, birlikteliğin tesis edildiği, çeşitli toplum kesitlerinin ülkesini sahiplenebildiği yeni olağanüstü güzel bir yapılanmadır.

Güvenlik ve toplum barışının sağlanmasında resmi-sivil kuruluşlar bizim ilk önerimizidir.

Alışılmış olanı aşmalıyız. Kendimizin bir adım önüne geçmeliyiz.

Millet olarak da emin ve emanette olmamız temennisiyle.

Diğer Yazıları