Kardeşliğimizin hedef alınmasına izin vermeyelim...

Prof. Dr. B. Zakir Avşar

Prof. Dr. B. Zakir Avşar

Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleri ile ilişkileri her zaman önemli olmuştur. Türkiye bağımsızlıklarını ilan ettikleri anda bu cumhuriyetlerin hepsini ilk tanıyan ülke olarak tarihteki onurlu yerini almıştır.

Tanımakla kalmamış, pek çok kurum ve kuruluş eliyle bu ülkelerle kardeşlik ilişkilerinin en yükseğe ulaşması için çalışmalar yürütmüştür.

Aradan geçen yıllar içinde kardeş ülkeler arasındaki ilişkilerin daha da önünde ülkelerin vatandaşları arasında ilişkiler meydana gelmiştir.

Bugün hangi Türk Cumhuriyetine giderseniz gidin, en ücra yerinde bile Türkiye’den birilerini görebilmeniz veya Türkiye Türkçesi ile konuşan birilerini bulabilmeniz mümkündür.

Hangi Türk Cumhuriyetine giderseniz gidin, hangi şehre, kasabaya, köye uğrarsanız uğrayın Türkiye’yi görmüş birileri ile mutlaka karşılaşırsınız…

Ve her yerde size evini, sofrasını, gönlünü açan kardeşlerimizi bulursunuz…

Hal böyle olunca devletlerimiz arasındaki ilişkilerin yanısıra aynı milletin evlatları olan kardeşler arasında da artık muazzam bir ilişkiler ağı oluşmuştur

Yılbaşı gecesi menfur Reina Saldırısı ile birlikte, failin Orta Asya kökenli biri olduğuna dair medya üzerinden yayılan bilgiler ve sonrasında zanlıya benzediği kanaatiyle bazı Orta Asya kökenli kardeşlerimize yönelik bilinçli veya bilinçsiz saldırılar, sosyal medya üzerinden amacını aşan ifade ve değerlendirmeler ülkelerimiz arasındaki ilişkileri ve kardeşliğimizi etkileyecek bir boyuta getirilmemelidir.

Türkiye Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden ve Azerbaycan’dan, Kafkasya’dan, Balkanlardan, Orta Doğu’dan gelen herkesin, Turan’ın, Kızılelma’nın her bir ferdinin ikinci vatanıdır.

Dünyanın neresinde doğarsa doğsun, hangi ülkesinin vatandaşı olursa olsun Türkiye’ye gelen her Türk soylu insan bu ülkede sadece bir turist değil, aynı zamanda kardeşlerinin evinde olan bir aziz misafirdir.

Suçun şahsiliği prensibi önemlidir. Aklımızdan çıkarmamız gereken bir husustur. Kim suç işlemiş ise cezasını o çeker. Türkiye her ne olursa olsun, suçun failini yakalayıp adalet önüne çıkarma gücüne sahip bir ülkedir. Kimsenin kuşkusuz ki suç işleme imtiyazı olamaz.

Hiçbir işlenen suçun da cezasız bırakılması düşünülemez. Ancak suçluyu cezalandırma usulleri bellidir. İnsanların kendiliklerinden fiilin ağırlığı her ne olursa olsun faili bulup cezasını kendilerinin tayin etmesi gibi bir düşünceyi de kabul edemeyiz. Bu üzerine titrediğimiz, hep övündüğümüz beş bin yıllık devlet geleneğimizle bağdaşmadığı gibi onu yıkmaya, zayıflatmaya yönelik bir davranış olur.

Sokak ortasında “Reina katiline benziyor bu” diye önümüze geleni dövmek hiç akıl karı bir iş midir?

Televizyon ekranlarında mütemadiyen katilin ülkesinden, milliyetinden bahsetmek akıl ve mantıkla bağdaşır mı?

Katil katildir. Zihniyeti bellidir. Bu katliama varan süreçler nasıl ve hangi bataklıktan ortaya çıkmıştır bilinmektedir. Şimdi o bataklığı kurutmak varken, o bataklıkla mücadele etmek gerekirken bu sorumsuz ve şuursuz dil ile Türkiye’nin kardeşleriyle aralarına nifak sokmak gibi bir neticeyi getirecek bir yaklaşımın kime ne yararı olacaktır?

Öteden beri söylüyoruz, bu tür katil, cani, terörist yapılanmaların veya kişilerin birtakım aidiyetler, kimlikler ile birlikte anılması asla doğru değildir.

“İslamcı terörist”, “İslami terörizm” gibi nitelemeler yüce dinimize hakarettir. İnsanı yaşatmayı hedef alan, kardeşliği, barışı, huzuru ve güvenliği önceleyen bir dine yönelik olarak bu türden iftira niteliğinde yaftalamalar son derece sakıncalıdır.

Aynı şekilde, katilin milliyetine, ülkesine dikkat çekmek ve meseleyi bunlar üzerinden izah etmek gibi çabalar da son derece yanlıştır, sakıncalıdır, zarar verir. Zanlının Kırgız olması neyi değiştirir, bir başka milliyetten olması neyi değiştirir…

Suça yoğunlaşmalıyız. Suçun nedenlerine odaklanmalıyız. Failleri bulmalıyız, amaçlarını topluma açıklayabilmeliyiz.

Şayet Reina gibi bir yere saldırtmak üzere Kırgız asıllı bir terörist kullanılmış ise bilinmelidir ki, hedef Türkiye ve Kırgızistan ilişkileridir. Türk- Kırgız kardeşliğidir. Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri ilişkileridir, Türk halkları arasındaki kardeşliktir…

Kardeşliğimize sahip çıkalım, ilişkilerimizin bozulmasına izin vermeyelim.

Diğer Yazıları