İlk sıcak hava dalgası ölümcüldür!

Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

Meteoroloji Genel Müdürlüğü bugünler bize dikkatli olmamız için tekrar tekrar “sıcak hava dalgası” uyarısı yapıyor. Bana göre bu günlerdeki sıcak hava dalgasının en önemli tarafı; yanılmıyorsam yılın ilk sıcak hava dalgası olmasıdır. Henüz yüksek hava sıcaklıklarına alışkın olmayan vücudumuz bu ilk şoktan daha sonrakilere göre nispeten daha fazla etkilenebiliyor. Diğer bir deyişle bu günlerdeki sıcak ve nemli hava sadece bunaltıcı değil; aynı zamanda ölümcüldür.

Bu yüzden, gelişmiş ülkelerin “Sıcak Hava Dalgası Afet Müdahale Planı” da vardır. Çünkü, sıcak yaz günlerinde ısı ile nemin birleşimi ölümlere sebep olur. Örneğin, ABD’de 1936-1975 yılları arasında 20 bin kişinin hayatını sıcak hava dalgalarından dolayı kaybetmiş. 2003 Ağustos ayında ise Fransa ve İspanya civarında sıcak hava dalgaları nedeniyle yaklaşık 35 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de ise sıcak hava dalgalarının tetiklediği ölümler, (erken hasat) ile ilgili yeterli veri bulunmamakta; yani kayıt dışıdır!

ABD’deki sincaplar ve biz

Bizde de yerel yönetimler, deprem tehlikesinde olduğu gibi bu konuda da halkı bilinçlendirmek, sıcak hava dalgalarında sağlığı tehlikeye girebilecek olan yaşlı ve kimsesizleri önceden belirleyerek günün en tehlikeli zamanlarında onları klimalı spor salonları ve büyük alış veriş merkezleri gibi yerlere taşımak için çalışmalar yapmalı. Örneğin, Şikago’da sıcak hava dalgalarında 311 acil telefon numarasını arayıp kendisi ve hayvanlar için yardım isteyenlere, ücretsiz araç vb. yardımlar sağlanıyor… Şikogo’daki bir sincap kadar kıymetimiz yok mu? Kışın insanları dışarıdan toplayıp dondan koruyanlar, yazın da yüksek sıcak havadan korumalı.

Sıcak-nemli havalarda hava sıcaklıkları (termometre ile ölçülebilen) yerine nemden dolayı hissedeceğimiz hava sıcaklıklarını bilmeliyiz. Örneğin, gibi, bir gün sonra öğleden sonra oluşan günün en yüksek sıcaklığının 32°C ve bağıl nemin %70 olacağı bilindiğinde, bir gün sonra hissedeceğimiz hava sıcaklığının 41°C olacağı görülür. Bu değer hafif rüzgarlı hava ve gölgedeki sıcaklıklara göre hesaplandığı için, güneş altında duranlar bu değerlere 8°C daha ilave etmelidir.

Sıcak hava dalgasıyla dalga geçmeyelim!

Sağlık riski, yalnız yaşayan yaşlılar, depresyonda olanlar, yatağa bağlı yaşayanlar; kliması olmayan ve şehirlerde apartmanların üst katlarında yaşayanlar, şeker, kalp, damar, böbrek ve solunum yetmezliği, Parkinson, obezite, vb. kronik sağlık sorunu olanlar; bebekler ve özellikle dört yaşın altında olan küçük çocuklar için daha yüksek.

Yüksek sıcaklıklar ve nem, insan vücudunun kendi kendini soğutmasını zorlaştırır. Böylece ısı, insan vücudunu sınırlarının ötesine zorlayarak ölümlere neden olur. Normal şartlar altında vücudun iç termostatı ter üretip buharlaştırarak vücudun soğumasına neden olur; ancak aşırı sıcak ve yüksek nemde buharlaşma yavaşlar ve vücudun normal sıcaklığını korumak için daha çok çalışması gerekir. Bu durum en azından ısı bitkinliğine neden olur. Isıya bağlı diğer hastalıklar, aşırı sıcaklık en az iki gün sürünce ortaya çıkar.

Sıcak ve nemli bunaltıcı günlerde hissedilen sıcaklıklar 40.6 derece C ve daha yüksek olması durumuna “sıcak hava dalgası” denir. Sıcak hava dalgasının en az iki gün süreceği belirlendiğinde “sıcak hava dalgası” uyarısı yapılır. Hava sıcaklıkları normal değerinden 6 derece C ve daha yüksek olduğunda “aşırı yüksek hava sıcaklığı” olarak adlandırılır.

Maalesef ülkemizde bu tür kriterlerin kullanımı afet vb. planlarımızda yok ve afet yönetimine de bilimsel bakamıyor, daha çok deneme yanılma yöntemi, el yordamı ve ezberlerimiz ile bir şey yapmaya çalışıyoruz. Hala deprem, sel, vb. afetleri kapsayan bir “Ulusal Afet Müdahale Planı”mız bile yok. Bu durumda “Sıcak Hava Dalgaları”nı afet ve acil yardım planları kapsamında ele almak yerine klasik genelgeler ile idare etmek zorunda kalıyoruz.

Gölgede, hafif ve sulu kalın!

Özellikle, şehirlerimize ve kıyılarımıza yazın hakim olan nemli ve sıcak havada, havanın bunaltılıcılığı dolayısıyla (klimasız ortamlarda yaşayan) yaşlı, hasta ve küçük çocuklarda ki sağlık problemlerinde ciddi artışlar olmakta. Küresel ısınma ile birlikte ülkemizde sıcak hava dalgaları daha sık, daha uzun süreli ve şiddetli olabilecek. Adına ister entegre, ister bütünleşik diyelim sıcak hava dalgalarını da afet acil yardım planları kapsamında ele almalı, klasikleşen ezberimizi bozup yeni, etkili ve denenmiş yöntemleri kullanmalıyız.

Bu durumda da “Aşırı sıcak günlerde birey olarak ben ne yapmalıyım?” diye sorarsanız işte bazı öneriler: Öncelikle, yavaşlayın, yorucu aktivitelerden ve çok fazla güneşten kaçının (gölgenizi görmediğiniz zamanlar gölgeye kaçın); açık hava etkinliklerini (10’dan önce, 16’dan sona gibi) uygun saatlere erteleyin; mümkün olduğunca kapalı mekanlarda kalın; ısıyı dışarda, soğuk havayı içerde tutun; uygun şeyler giyinin (bol, açık renkli giysiler ve geniş kenarlı şapka); susamazsanız bile bol miktarda sıvı tüketin; alkol veya kafeinli içeceklerden kaçının; az ama sık yiyin; açık havada çalışmak zorundaysanız işe sık ara verin; kapalı araçlarda tek başına çocuk ve evcil hayvanları bırakmayın. Özetle, gölgede ve beyaz kalın; hafif, yavaş ve sulu bir yaşam sürün.

Evlerimizde sıcak havanın dışarıda ve soğuk havanın içeride tutulması için, perdelerin kapalı tutulması, pencerelerin hafif aralık bırakılması, pencere ve duvarlar güneş ışınlarını geri yansıtan alüminyum foil, vb. ile kaplanması gibi ucuz ve çevreye dost önlemler öncelikle uygulamalıyız. Damdan düşen vatandaşlarımız! Pakistan köylüleri gibi ağzı geceleyin esen hakim rüzgar yönüne döndürülebilen bir kulübeyi dama koyup rüzgarı içeri alamaz mısınız? Eskiden badgir denilen bu kuleler Anadolu’da da yaygındı.

Diğer Yazıları