Erdoğan, Eskişehir'de sanat müzesinin temelini attı!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir Modern Sanat Müzesi temel atma töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kimlik bilgileri bize özellikle aitken, zihni ve gönlü başka kültürlerin kontrolüne geçmiş bir nesille hiçbir hedefimize ulaşamayız. Bunun için önümüzdeki dönemde eğitimi ve kültürü önceliklerimizin en üst sıralarına çıkartmakta kararlıyız. Aksi takdirde geleceğimizin tehdit altına gireceğini biliyoruz." dedi.

Erdoğan, Odunpazarı'ndaki "Eskişehir Modern Sanat Müzesi Temel Atma Töreni"nde yaptığı konuşmada, başbakanlığı döneminden beri prensip olarak temel atma törenlerine iştirak eden birisi olmadığını, sadece açılış törenlerine katıldığını söyledi.

Temel atma törenlerinin geçmişinde çok garip bazı tecellilerinin bulunduğunu belirten Erdoğan, "Temeller atılmıştır, atıldığı yerde kalmıştır. Biz, 'Öyle yapmayacağız. Temeli arkadaşlar atsın, biz de açılışlarına gidelim.' dedik. Bunun istisnaları da oluyor. İşte bugün de böyle bir istisna vesilesiyle bir aradayız. Gençlik yıllarımdan beri ülkemizin en önemli kültür insanlarından biri olarak gördüğüm Nabi Avcı hocamızın özellikle teşvikleriyle hayata geçirildiğini bildiğim bu müzenin şimdiden şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.

Erdoğan, müzeyi Eskişehir'e kazandıracak Polimeks Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca'ya ve ortağı Cem Siyahi'ye ülkenin özellikle kültür ve sanat hayatına yaptıkları katkıları dolayısıyla teşekkürlerini iletti.

Ülkede özel müzeciliğin maalesef olması gerektiği yerde bulunmadığına dikkati çeken Erdoğan, bu bakımdan Eskişehir'de inşaatı ve içine yerleştirilecek eserlerin yanı sıra yaklaşık 30 milyon dolarlık maliyetle böyle bir eserin ortaya çıkmasına büyük önem verdiğini kaydetti.

Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelerin ziyaretçi sayısının bir ara 30 milyona yaklaştığını anımsatarak, "Bu sayı son yıllarda turizm sektörünün yaşamış olduğu sıkıntılı dönem sebebiyle 20 milyona geriledi. Bu yıldan itibaren yeniden 30 milyonun üzerine doğru bir yükselişin yaşanacağına inanıyorum. Özel müzelerimizin ziyaretçi sayılarıyla ilgili bir istatistik olmamakla birlikte, arzu ettiğimiz rakamın gerisinde olduğu aşikardır." değerlendirmesinde bulundu.

Polimeks'in kurduğu ve temeli atılacak müzenin, sahip olduğu diğer unsurlarla "özel müzecilik" alanında yeni bir çığır hatta çekim alanı oluşturacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Temenni ederim ki bu adımların atılması ve çoğalması, hakikaten ülkemiz için çok çok farklı bir gelişime de vesile olacaktır. Sadece kapısına kadar gelen insanları kabul eden değil, onları buraya gelmeye teşvik eden bir anlayışla kurulduğunu gördüğüm bu müze, benzer yeni eserlerin ortaya çıkması için de ilham kaynağı olacaktır.

Eskişehir hem tarihi misyonu hem bugünkü potansiyeli hem de geleceği konusunda verdiği umutla böyle bir eser için en isabetli seçimdir. Eskişehirlilerin idarecileri ve halkıyla yapılacak esere sahip çıkarak, bu konuda adımların atılmasına teşvik edeceklerini düşünüyorum."

"SÜREKLİ SÖYLENEN, 'BUNLARIN İHRACINI NİYE YAPMIYORSUNUZ?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkelerin ve toplumların gücü neyle ölçülür?" diye sorulduğunda, kültür ve sanatı ilk sıralara yerleştirmekte asla tereddüt etmeyeceğini vurguladı.

Bugün küresel güç görülen ülkelere bakıldığında onları günlük hayatın her alanında asıl karşılarına çıkartanın kültür ve sanat ürünleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin son yıllarda televizyon dizilerini küresel düzeyde pazarlamakla yaptığı açılımı, başka hangi araçla gerçekleştirebilirdik açıkçası bilemiyorum. Şu anda dünyanın neresine gidersek gidelim, aldığım bütün bu noktadaki teveccühler gösteriyor ki bu noktada çok geç kalmışız. Atılan bu adımlarla bizlere sürekli söylenen, 'Bunların ihracını niye yapmıyorsunuz?'

Onun için de şu anda gerek TRT olsun gerekse diğer bu sektördeki dostlarımız olsun, dublajlarıyla, yaptıkları çalışmalarla hakikaten yoğun bir gayretin içindeler. TRT'nin bu açılımı, attığı bu adımlar ve diğer özel sektöre ait atılan bu adımlar, ciddi manada bir talebi de getiriyor. Belirli bir maddi güce ulaşmış her kişi, kurum ve devlet, çok doğru bir şekilde önce kültür ve sanat alanında ciddi adımlar attıkları sürece, Türkiye'nin hem dünyadaki yeri çok daha güçlü olacak hem de ülke içinde başta gençlik olmak üzere, onların da ufku buna göre gelişecek, genişleyecektir."

"GÖZ KAMAŞTIRICI BİR ZENGİNLİĞE SAHİP OLDUĞUMUZA İNANIYORUM"

Türkiye'nin kültür ve sanat konusunda eksiği olmadığına, tam tersine göz kamaştırıcı zenginliğe sahip bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim sıkıntımız, elimizdeki bu büyük hazineyi değerlendirmekte yeteri kadar başarılı olamayışımızdır. Birkaç yüzyıllık tarihinden, dünya kültür ve sanat piyasasını ele geçirecek kadar malzeme üretenleri görünce, bu konudaki ihmalimizin ne kadar büyük olduğunu çok daha iyi anlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın ilk yerleşim yerinden başlayarak her türlü tarihi zenginliğe sahip olup da bunu sergileyememenin, anlaşılabilir olmadığını dile getirdi.

Sözlü ve yazılı edebiyattan müziğe kadar, Türk kültürünün çeşitliliği ve göz alıcılığı karşısında hayran olmayan kimseyi görmediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama ülkemizde birileri bu zengin mirasın üzerini örtmekle, tahrip etmekle hatta kimi ruhu çoraklaşmışlarda gördüğümüz gibi aşağılamakla meşguldür. Kimlik bilgileri bize özellikle aitken, zihni ve gönlü başka kültürlerin kontrolüne geçmiş bir nesille hiçbir hedefimize ulaşamayız. Bunun için önümüzdeki dönemde eğitimi ve kültürü önceliklerimizin en üst sıralarına çıkartmakta kararlıyız. Aksi takdirde geleceğimizin tehdit altına gireceğini biliyoruz."

Erdoğan, cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal'in, "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." derken bunu ifade ettiğini söyledi.

Bu damarlardan yoksun olarak geleceğe yürünemeyeceğine işaret eden Erdoğan, "Büyük, güçlü devlet ve millet olmamızın şartı, hayat damarlarımızın hepsini de canlı tutmaktan geçiyor. Bu bakımdan kültüre ve sanata yapılan her yatırım bizi heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor." dedi.

Erdoğan, temeli atılacak sanat müzesinin, Eskişehir'in özgün kültür mirasından aldığı ilhamla yeni dönemde hedeflere ulaşılması konusunda katkı sağlayacağını düşündüğünü belirtti.

Müzenin tasarımının odun ağırlıklı yapılıyor olmasının da bu işe ayrı zenginlik katacağına dikkati çeken Erdoğan, malzeme seçimindeki hassasiyetin müzeye ayrı bir güç ve güven getireceğini vurguladı.

TUALE VAV ÇİZDİ, TEMELE MESAJ GÖNDERDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sonrasında, beraberindekilerle müzenin açılışının yapılacağı alana geçti.

Erdoğan, törende onun için boş bırakılan bir tuale ise Arapça'da vav olarak bilinen harfi hat sanatına uygun şekilde çizdi.

20180217_2_28765403_30858649

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlıca ve Türkçe yazılı geleceğe yönelik mesajı içeren mektubu imzaladıktan sonra kapsülün içine yerleştirdi. Daha sonra domino taşlarını devirmek suretiyle kapsül temele bırakıldı.

Mesajda, şu ifadelere yer verildi:

"Bak Odunpazarı semti şimdi pek rana-yı sükna çünkü Erol Bey'le Cem Bey yapmakta bir hayr-ı ağna. Şol San'at Müzesi binasına koymak için rükna lütfedip Reis-i Cuhur eyledi teşrif-i hüsna, Recep Tayyip Erdoğan Beyfendi ömrü tül ola. Nasip olsun fethine de bir merasim-i müstesna. Çıktı mahvi söyledi üçlerle bir tarihi hüsna. Eskişehrin Sanayi-i Asrıyye Müzesi mebna."

VAV'IN ANLAMI VE ÖNEMİ NEDİR?

Vav harfi, Vahidiyet, Vahdaniyeti ihtiva etmesi yönüyle de Allah’ın birliğini ifade eder.

İyi bakıldığında, görmek için bakıldığında; Bazen bir insanın secdedeki hali, bazen bir ceninin anne karnında ki haline benzer Vav Harfi, Allah’ın Vahid ismini ve birliğini simgeler.

Ebced hesabında 6 rakamına denktir ki; Bu yönüyle aynı zamanda imanın 6 şartını temsil ettiği söylenir. Harfi med olduğu gibi, kasem harfidir. Aynı zamanda, iki cümleyi veya özneyi bağlayan bağlaçtır.

Vav’ı görünce dur! Vav Harfinin Sırrı Kur’an-ı Kerim’de vav ile başlayan ayetlerde yemin edilmiştir. Bir şeyin üzerine kasem ediliyorsa yemin edilen şeyin delil olarak kullanılacağını anlamalıyız. Bu yüzden vav eğer yemin anlamındaysa, arkasından dikkatlerimizin çekilmek istendiği önemli bir şeyin geliyor olacağını bekleyebiliriz. Ku’anı- Kerim’de çoğu vakitler üzerine -kuşluk vaktine, fecre, geceye, gündüze (vel-fecr, ve’d-duha, ve’n-nehâr, ve’l-asr, ve’l-leyl…) ve bunların alametleri sayılan güneşle aya yemin edilir. Asr sûresinde, mutlak mânâda zamana yemin edilerek, akıp giden vakti dikkatle değerlendirmesi konusunda insanoğlu uyarılır.

Vav ile ilgili meşhur bir hikâye de anlatılır: Osmanlı Devleti’nin en büyük hat sanatı ustalarından biri Hafız Osman’dır. Hafız Osman, emekli olduktan sonra kafa dinlemek için o devrin en sakin semtlerinden biri olan Üsküdar’a yerleşir. Fırtınalı bir günde kayıkla Beşiktaş’a geçmek ister. Sahilden bir kayığa biner. Yol bitmek üzereyken kayıkçı ücretleri ister. Fakat Hafız Osman, yanına para almayı unuttuğunu fark eder. Tabii artık çok geçtir. Bir çare gelir aklına… Kayıkçıya “Efendi, yanımda param yok, ben sana bir ‘vav’ yazayım; bunu sahaflara götür, karşılığını alırsın.” der. Kayıkçı, yüzünü ekşitip söylenerek yazıyı alır. Bir zaman sonra kayıkçının yolu sahaflara düşer. Bakar ki yazılar, levhalar iyi fiyatlara alınıp satılıyor; cebindeki yazıyı hatırlar ve satıcıya götürür. Satıcı yazıyı alır almaz, ‘Hafız Osman Vav’ı’ diyerek açık artırmaya başlar. Sonunda çok iyi bir fiyata satar. Kayıkçı, bir haftalık kazancından daha fazlasını bu ‘vav’ ile kazanmıştır. Gel gelelim, bir gün Hafız Osman karşıya geçmek istediğinde yine aynı kayıkçıyla karşılaşır. Yol bitmek üzereyken ücretler toplanır. Hafız Osman da parayı kayıkçıya uzatır. Kayıkçı, “Efendi, para istemez; sen bir ‘vav’ yaz yeter.” der. Hafız Osman, tebessüm ederek cevap verir kayıkçıya: “Efendi, o ‘vav’ her zaman yazılmaz. Sen dua et, başka bir gün para kesemi yine evde unutayım…

Anne karnındaki bir insan sureti ya da secdeye varmış, acizlik makamında bir kul silüeti: Vav... Çileyle yoğrulmuş bir kulun edeple eğilişi, alnını seccadeye sabitleyişi, sıfır olup sonsuzluğa uzanışı... Hepsi "vav" ismiyle müsemma! Vav, adı söylenmeye bile çekinilen bir gizli sır, bir ağır emanet gibi kalpte saklanmış. Kalbe hayat veren müstesna sevgilinin sembolüne dönüşmüş, kâinatın ta ilk gününde. Allah'ın (cc) Vahid ismini, birliğini ve benzersizliğini, temsil etme görevini üstlenmiş. Ve Rabb'in kudretiyle yarattığı kâinatın yerini tutmak bir tek vav harfine nasip olmuş.

Vav, hayatın özeti bir nevi, yaşantısı Allah'a (cc) yakın olan bir kulun büyük sevdası, bir hattatın baş tacı her daim... Hat sanatının ilk öğrenilen harfi o. O yazılınca, diğerleri peşinden bir bir dökülüveriyor. Diğer bütün harfleri, kelimeleri bir araya getiren, eksik parçaları tamamlayan harf "vav". Tıpkı ayrı duran hatları sımsıkı birleştiren bir çengel gibi... Bir de rahlenin önünde kendini vav çekmeye hazırlayan öğrencinin imtihanı. Çekilmesi en zor harf olduğundan bu. Koca bir kalp dolusu aşk, çok maharet, çok sabır istiyor...

Erdoğan, Eskişehir'de sanat müzesinin temelini attı! ile ilgili etiketler Erdoğan Cumhurbaşkanı
GÜNÜN VİDEOSU

Körfez'de sel felaketi! Umman'da ölü sayısı 21'e yükseldi! Yarısı çocuk...

Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni vuran tarihi yağışlar, son 75 yılın en büyük sel felaketine yol açtı. Umman'dan gelen son bilgilere göre sel felaketinde ölenlerin sayısı 21'e yükseldi. Ölenler arasında servis araçları suya kapılan 10 öğrenci de bulunuyor.