Dünya sanatına Türk sanatçılarının kazandırılması için hamiler olmalı!”

Röportaj: Sayım Çınar / sayımcinar@gmail.com

Serginin ismiyle başlayalım, neden Kuş Dili?

Kuş dilinin altıncı duyumuz olan algıya göndermesi var.Örtük bir dil olan mitolojik bir kavramdır.Popüler kültür ikonlarından yola çıktığım yeni işlerimde;gerçek dünya ve düş dünyası arasında bir nevi aracı kullandım kuş dilini...Adaleti,doğruluğu ve hafifliğin getirdiği yükselişi sembolize eden kanatlar, aynı zamanda hem gerçekliği gösteren hem de onun sınırlarını aşma isteğine uygun bir iletişim biçimi benim için...

12 kişisel sergi düzenlediniz bugüne kadar. Nasıl başladı hikaye, sanat hayatınızın başlangıcı nedir?

12.solo sergim KUŞ DİLİ...Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunuyum.Mimar Sinan Üniversitesi Serbest Grafik bölümünde yüksek lisans yaptım.Benim dönemim genç sanatçılar için en şanslı zamanlardı.Küratörler bizleri yurtdışına çok rahat taşıyabiliyorlardı..ben Los Angeles,Berlin,Cenova, Paris, Barselona, Londra’da karma ve solo sergilere katıldım. İstanbul’da önemli sergiler yaptık. Bu yıl İstanbul’da 12.solo sergimi Merkur Galeri’de görebilirsiniz..

“Dünya sanatına Türk sanatçılarının kazandırılması için hamiler olmalı…”

Kültürel iktidar konusu son dönemde çok konuşuluyor, sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Çağdaş sanatta, resimde bir gruplaşma hissediyor musunuz?

Sanat alanında her zaman gruplaşma oluyor. Nereye bağlıysanız diğer taraftan bağınızın kopması gerekebiliyor. Benim şahsi görüşüm iyi iş,iyi sanatçılar için ortak paydada toplanılması gerekir. Dünya sanatına Türk sanatçılarının kazandırılması için hamiler olmalı..Bir çok yabancı sanatçının arkasında onları destekleyen önemli koleksiyonerler var..Türk sanatının yer edinebilmesi için destekleyen koleksiyonerin devamlılığı,hemen bırakmaması gerekir..

“Gündelik hayatımızda karşılaştığımız popüler kültür ikonlarından yola çıktım.”

Egzotik ve mitolojik bir anlatım kurarken nelerden faydalandınız?

Gündelik hayatımızda karşılaştığımız popüler kültür ikonlarından yola çıktım. Sembolik anlatımlar kullandım.Onların mitolojik öyküleri ve düş dünyasındaki zenginliği benim içselleşmemi sağladı ve gerçek anlamlarının yerine bendeki bıraktığı etkisini yansıtmamı sağladı.Aşina olduğumuz bu sembolik dilin kültürlerarası dolaşımı, benim izleri takip ederek çalışmalarımı bu anlatımın üzerine kurgulamama sebep oldu.

Son dönemde intihal, taklit konuları çok konuşuluyor. Esinlenmenin sınırları nedir sizce? Yeni bir şey üretilebilir mi modern çağda?

Aşina olmaktan, çokça karşımıza çıktığı halde yok olmamasından sürekliliğini korumasından ve her defasında kendini yenilemesinden...

"Zıtlık yoksa hareket yoktur" ne anlama geliyor sanatınızda?

Zıtlık görsel anlamda en belirleyici özelliktir bana göre; Renk zıtlığı, aralık zıtlığı, biçim,doku zıtlığı ve hatta üsluptaki kontrastlık, anlatım biçimine hareket, devinim katar.

ŞEYDA CESUR

Tuval üzeri karışık teknik