Donsuz geceler ya da bilim dilerim!

Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

“Don, dolu sebze ve meyveyi vurdu” şeklindeki haberleri duymayalı aylar oldu. Sonbahar ile birlikte görülecek olan ilk donlar ile birlikte bitkilerin büyüme mevsimi sona erecek. İlkbahardaki son don ile de bitkiler tekrar büyümeye başlayacak. Özellikle de ilkbaharda son don görülmeden açan ve tedbir alınamayan tarlalardaki çiçekler, vb. yine hasar görecek. Özetle tarım üstü açık bir fabrika ama Türkiye’de büyük olduğunu söyleyen tarımsal firmalar meteorolojiyi gelişmiş ülkelerdeki rakiplerine benzer bir şekilde kullanamıyor.

Kurumsal körlükten, ezberden kurtulabilir ve eski alışkanlıklarımızı da bir kenara bırakabilir miyiz bilemem, ama belki bir duyan, düşünen ve danışan olur diye buraya tekrar yazıyorum…
Bitki ile hava ve iklim arasında karmaşık bir ilişki var.Tarımda kontrolü en zor olan, meteorolojik parametrelerde ki değişikliklerdir. Çoğu zaman bu değişiklikler, elde edilecek ürün miktarını etkiler. Bu nedenle, yağış, sıcaklık, nem, vb.nin miktar ve dağılımında ki değişikliklerin bitkileri kısa ve uzun vadede nasıl etkileyeceği bilinmelidir.Türkiye’de nüfusunun büyük bir kısmı, hala üstü açık bir fabrika olan tarımla uğraşmakta. Diğer bir deyişle, Türk tarımının ve dolayısı ile Türkiye’nin başarısı da büyük ölçüde hava şartlarına ve onu ne kadar iyi bilip kullandığımıza bağlı kalmaktadır.
Halk, günlük hava tahminini büyük ölçüde basından takip eder. Fakat halka verilen bilgiler, tarım gibi bir sektörün isteğini karşılayamaz. Örneğin tarım sektörü, hava ve iklim şartlarının ürün fiyatları üzerindeki etkisi, ürün arz ve talebi, toprağın nemi ve sıcaklığı, yağış miktarının tahmini, dolu, kırağı/don tahmini, büyüme derece günler, tarımsal haşerelerin çoğalması, uzun vadeli hava tahminleri, vb. ilede ilgilenmek zorundadır…
Böylece, gelişmiş ülkelerde yapılan kısa, orta ve uzun vadeli hava tahminleri özel sektör, tarım, halk ve diğerleri dört alandan birini hedefler. Özel sektör ve tarım için gerekli olan hava tahminlerinin çoğu bu sektör ve hava tahmininde uzmanlaşmış özel şirketler tarafından yapılır. Diğer bir deyişle, ulusal meteoroloji servisleri gelişip modernleştikçe, tarımsal hava tahminleri vb. de yerel ve özel şirketlere bırakılmaktadır.
Özellikle ABD’deki tarım sektörü için, hava tahminlerinin çoğu özel meteoroloji firmalarına abone olunarak temin edilmekte veya tarımla ilgili şirketlerde çalışan meteorolojistler tarafından yapılmakta. Böylece gelişmiş ülkelerde çiftçilere, “Tarımsal Hava Durumu Raporları” ile ihtiyaç duydukları çok önemli ve özel bilgiler de verilebilmekte.
Bizdeki gibi 5-gün ile sınırlı, büyük bir bölgeyi içine alan genel ve muğlak ifadelerle dolu hava durumu bilgileri çiftçiler için yeterli değildir. Örneğin çiftçinin, ekim, dikim, çapalama, gübreleme, sulama, hasat ve ürünlerin kurutulmasını ne zaman yapacağına karar verebilmesi yerel, güvenilir, noktasal ve özel hava durumu bilgilerine ihtiyacıvar. Özellikle ekim zamanlarında genel hava durumu bilgileri ile birlikte toprak sıcaklıkları ve rüzgar hakkında da çiftçiye bilgi verilmeli. Uygun çimlenme sıcaklığı altında yapılmayan ekimlerde tohumlar çimlenemeden uzun süre toprakta bekleyip çürüyerek büyük zararlara yol açmakta. Rüzgarlı havalarda da tohum istenilen yoğunlukta tarlanın her yerine düşmemekte...
Don riskinin çiftçiler tarafından önceden bilinmesi durumunda sebze, narenciye bahçelerinde ve seralarda ekonomik kayıpları en aza indirgeyebilecek önlemlerin alınması da mümkün. Don ve dolu ile mücadele masraf ve önemli insan gücü gerektirdiğinden, ihbarlar noktasal olarak ve mutlaka yalancı çoban durumuna düşmeden yapılmalı.
Hasat zamanında da hava şartları çok önemlidir. Hasat zamanı uzun süre yağış meydana gelirse, tarlaya girilemeyeceğinden, ürün hasat edilemeyecek, havadaki fazla nem de hububatın ve diğer ürünlerin kalitesini bozacaktır. Örneğin nemin yüksek olduğu sabah saatlerinde buğday hasat edilemez. Pamuk hasadı zamanında da yağış, çiy veya kırağı olursa pamuğun kalitesi düşer. Hasat zamanlarında, örneğin fındık toplama sırasında, hava yağışlı ise toplanan işçiler için yapılan masraflar boşa gider…
İlaçların ve gübrelerin heba olmaması için de gerekli tahmin ve uyarılarda bulunmak gerekir. İlaçlama bir kaç günün yağışsız geçeceği zamanlarda; gübreleme ise yağışa yakın günlerde yapılmalı. Gübre atılıp da uzun süre yağış olmadığı takdirde, hem gübre özelliğini kaybetmekte, hem de bitki “yanmakta”dır. Ancak en az bir haftalık noktasal ve doğruyağış tahmini ile çiftçinin gereksiz sulama yaparak masraf etmesi önlenebilir.
Özetle küresel iklim değişiminin tarım sektörümüzü nasıl etkileyeceğini ciddi bir şekilde araştırmamakla berabertarımdaki uygulamalara artık haftalık, aylık ve mevsimsel özel tarımsal hava tahminleri ışığında yön verebilmeliyiz...Şimdi ülkemizde 6 alık tahminlere göre ne ekeceğini planlayan bir çiftçimiz var mı? Babadan, deden kalma yöntemleri değiştirme zamanı gelmedi mi?
Sadece kendi tarlamızın değil, rakiplerimizin ekim ve dikim yaptığı yerlerdeki (hem bugün hem de aylar sonraki) hava şartlarını dahi takip etmeliyiz.. Bu kez testi kırılmadan, yani dondan hasar görmeden bu yazıyı yazıp uyarayım dedim. Bakalım işe yarayacak mı? Bu arada donsuz geceler dilemekten başka elden bir şey gelmiyor...

Diğer Yazıları