Demokrasilerde seçmen tahakkümü

Demokrasinin, en pöpüler elbisesi sandıktır. Arada bir giyinir ve fiyakasını atar… Seçmen isteklerinin tavan yaptığı bu arzı endam zamanları bir çok yaşamsal kavramı alt üst eder.
“Vaat”dediğimiz kavram artık tarihsel anlamını yitirir seçimlerde. Vermek üzere bir yaratıcıya iman etmiş inanan halkımız itikadi bir zaafa düşmemiş ise bu kar olarak hanemize kalan bir durumdur.. Siyasiler o kadar çok vermekten yana hareket ederler ki;
Bu vaatlerin karşısında seçmen'den (seçen adam) istenilen yani onun vereceği ise bir oydur. Gerçi ülkemizde son bir kaç seçimde seçwomen(seçenkadın) etkisi daha belirleyici olmuştur.
Süreç vermek üzeredir yani…
Oysa vermek Allah'a mahsustur şeklindeki bilimsel kabulümüz bu süreçte sanki tatildedir.
“Halkın teveccühü” diye büyülü bir başka kavram da demeokrasinin vazgeçilmez bir cazibesini ifade eder seçim zamanlarında..Her siyasi insan sayısına bakmadan bir mahşeri kalabalığa hitap ettiğinden emindir.
Musa kavmini Haruna emanet bırakıp geri döndüğünde hepsinin buzağıya taptığını görünce Harun’a durumu sorar…Ben bunların itikatı konusunda fitneye düşmlerini önleyemedim.Lakin hepsini bir arada tutmayı becerebildim.”şeklinde izahatta bulunur…Emanetçilik o günden beri hep bir sorun değil midir.Fatih Sultanın babasını göreve çağırması hatırlanmalıdır..
Şimdi seçmen,demokrasinin masum çocukları değildir diyebilirmiyiz.
Seçmen sağ gösterip sol vurur mu acep..
Demokrasi kadar mazereti hazır daha başka bir kurum üretmedi insanlık tarihi..Ayıbının ortaya çıkmasına da asla izin vermeyen bu aldatıcı müessesinin hazır cevabı da hazırdır..Seçmenin seçmeyi beceremediği zamanlarda ona da toz kondurmama adına “demokrasilerde çareler tükenmez”i yapıştırır ağzının ortasına..
“Seçmenin terichi başımızın üzerindedir.” Başarısız olmuş liderlerin maharetli sövgü biçimlerinden biri olsa gerek..
Doğrusu son seçimlere gelmeden olmaz. Çünkü bu seçim belkide yazımızın konusuna uygun düşen bir sonuç ortaya koymuştur.
Seçmen tek başına iktidarı zora sokmuştur. Başka bir partiye de bunu teslim etmemiştir.Öyle ki çok rahat bir koalisyonu bile önerecek bir sonuç ortaya koyamamıştır..
Birbiriyle uzlaşmayacak iki partininde oylarını artırarak ne yaptığını tam olarak bilememiştir dersek çok yanlış olmaz.
İktidarı uçurumun kenarına getirmiş aşağıya atmaya kıyamamıştır..
Yüzyıllar sonra biz görmesek te emin olduğumuz en önemli gerçek CHP nin %25 civarında oy almaya devam edeceği olsa gerek..Seçmen yıllar sonra bir çok partiye bu seçimde Osman Bölükbaşı’nın unutulmayan sözünü bir kez daha hatırlattı sanırım.”Alkışlıyorlar toplanıyorlar ama oy vermiyorlar” diye.
Siyasiler ve partilerin daha az hata yaptığı ve belki de ne yaptığını tam bilmediği bu seçimde esas hata yapan seçmen olmasın…
Seçmen nerede hataya düşürüldüğünü anlamış mıdır bu kısa sürede?
Bence anlamıştır ve çok zaman geçmeden erken seçim şarttır.