Demokrasi kendini korumak ister mi?

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Hukuk Fakultesi son sınıfında öğrenciyken Kamu Hukuku Hocamızın, özgürlükleri ballandıra ballandıra anlattıktan sonra sınıfa yönelerek sorduğu soruyu kısaltarak yazımızn başlığı yaptık.
Düşünce ve ifade özgürlüğü,örgütlenme özgürlüğü,toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü ve demokrasi içerisinde bir başka fikrin bu özgürlükleri kullanarak iktidara gelme hakkı meselesinde;demokrasinin; olabildiğince özgür bir sistem olduğu meselesi bahis konusuydu.İşte o dönem öğrencilerinin önemli ölçüde İslami bir anlayışı olduğunu bilen hocamız bilinçli olsa gerek “İşte her fikre özgürlük ve iktidar imkanı veren demokrasi İslami bir karakterin iktidar olma talebine karşı asla izin veremez.Bu demokrasının kendini koruma imtihanıdır.”deyince dayanamayıp uzunca bir tartışmaya girmiştim.
Yıl 1992 idi şimdi 2015 bizzat bizimde şahit olduğumuz neler yaşadı ülkemiz.Okuldan atılmalar,28 Şubat süreci,Parti kapatmalar,Fişlemeler,mağduriyetler..
Esas itibariyle konu bize ait değerlerin öne çıkarılması olunca sadece demokrasi değil dünyanın ne kadar demokrat görünen güç odakları varsa modern yöntemelerle saldırıya geçtiler.
Bugünde bütün karmaşıklığına rağmen aslında hep söylediğim gibi Hak Batıl mücadelesinin devam ettiğini görüyoruz.
Sürekli, demokrasiyi becermediğimiz üzerine oluşturulan kamuoyu baskısıyla Menderesi asmakla başlayan süreç aynen devam etti.1971 muhtırası ile düşüncesi ne olursa olsun bir mücadele karakteri olan Deniz Gezmişler asıldı.1980 ihtilalı öyle..Her taraftan erdemli gençlerin hayatları karartıldı..Arada yapılan örtülü müdahaleler belki daha fazlasını alıp götürdü bizden.
Bütün bu yapılanlar, maşalar vasıtasıyla yapıldı.Asker ve sivil bürokrası,Yargı,Medya,Ekonomik güç odakları ve uzantıları verilen görevleri yerine getirdiler.
Son üç seçimde demokrasi, üzerine söz söylenmeyecek bir ağırlıkta tek başına iktidar çıkardı ya Türkiye bu dikkatlerden kaçmadı tabii.Lideri siyasal İslamcı kimliğiyle bilinen AkParti değil Türkiye de avrupada bile görülmeyecek seçim başarıları elde etti.Bu sefer daha ustaca operasyonlarla memlekette karışıklığa ve huzursuzluğa ihtiyaç duyuldu.Türkiye askeri ve yargısal vesayeti önemli ölçüde çözmüş idi.Bu nedenle başkaca operasyonlara ihtiyaç var idi.Gezi olaylarıyla başlayan,MİT kiriziyle sürdürülen 17/25 Aralık darbe girişimiyle devam eden şimdi de teröre dönüşen bu operasyonlar ülkemizde ciddi durağanlığa ve rahatsızlığa sebep olmuştur.
Bu operasyonların sürdürülmesi sonrası 7 hazıran seçimleri Türkiye tek başına iktidarı göremez olmuştur.El an koalisyon da kurulamamıştır.Terör, devlet içi yapılanmalar,sosya medya saldırıları,ekonomik sıkıntılarla kısa sürede bir seçim yapmak zorunda kalındı.
Aklı başında kalmış her insanımızın bu süreci iyi anlaması gerekmektedir.Başta söylediğimiz gibi bizim demokrasiyi iyi işletememiz üzerine kurulmuş bir oyunla karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz.
Bu süreçte İslami duyarlılığı olan vatandaşların,teşkilat mensuplarının,yöneticilerin,iş dünyasının,STK ların çokça yanlışları olmuştur.Bu yanlışlar bazı konularda inanılmayacak boyuta da varmıştır.
Herkesin bir eşik noktası vardır.28 Şubat sürecinde Erbakan Hocanın tutumunu eleştirenlerin bugün itibariyle başkaca sınavlarda zaafa düştükleri konulardan bir an önce kurtulmaları gerekmektedir.
Sosyal Demokrat vatandaşlarımızın,kürt kardeşlerimizin eleştirilerini sürdürmelerini saklı tutarak daha önemli konularda sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri gerekmektedir.
İktidara muhalif her vatandaşın bilmesi gerekir ki;bizi bir milletiz ve diğer milletlerden yüzlerce farkımız değil taharet konusundaki benzerliğimiz bizi bir arada tutmaya yetecek imkanı sunacaktır.
Ve bilmeliyiz ki bize ait ne varsa insanlığa daha iyi bir örnek sunmamıza imakn verecektir.Bütün saldırılar da bunun ortaya çıkmasını engellemek içindir.
Yahya Zabunoğlu Hoca Demokrasinin İslam karşısındaki durumu”bu demokrasinin ateşle imtihanıdır “diye sözlerini bitirmiş idi.

Diğer Yazıları