Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan kendime mektup

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Sayın Cumhurbaşkanı bugün Ankara da katıldığı iki şehidimizin cenaze töreninde namaz sonrası selam vermedi..
Erdoğan karşıtı medya ve insanlarımız bu durumu paylaşmaktalar.Her zaman olduğu gibi bundan da bir kazanım elde etmek istemektedirler.Cumhurbaşkanının dirayetini kırmaya yönelik eylemlerin en sonuncusu.
İşte Kur’anı güzel okumasıyla,namaz kıldırışıyle,imamhatipli oluşuyla bilinen ve bu özellikleri aynı ortamlarda paylaşılan Cumhurbaşkanımızın en basit bir cenazae namazı selamını vermemesi önemlidir dikkat çekicidir elbette..
Hemen şunu yapıştırıverceklerdir.Bu nasıl müslümanlık.Hani İmamhatipliydi Erdoğan..
Niyettten niyete değişecek yüzlerce yakıştırma olası tabii.
“Erdoğan laik mi oldu.”dan tutun da “Şehitlere saygısızlık”a varana dek işi azıtabilirler.
Halbuki ortalama akıl…belkide en doğru ve yalın tespitle..”İnsan unutur”gerçeği ile bunu anlaşılır kılabiliriz.
Görüntüleri izlediğim de Sayın Erdoğanı izleyen bir kişi olarak ve son yaşananları ve müktesebatını birlikte değerlendirdiğimiz de benim analdığım hissettiğim şudur:
Tayyip Bey derin bir üzüntü içerisinde ve tefekkür dolu bir vicdan muhasbesi yapmaktaydı.Ve bu yoğunluk selamvermesini unutturdu..İşte böyle durumlarda iyiniyetli bir yorum yapacaksak vurguyla ifade edeceksek “Tayyip Bey bu ateş bitmeden selam vermedi.Şehitler ölmez..Dirilere de cenaze namazı kılınmaz….”Ben fetva makamı değilim yanlış anlaşılmasın.Fakat bulunduğu haleti ruhiyeyenin simgesel yorumlanmasını yapıyorum iyiniyetle tabii.Ben kötüniyetli biri de olamam ki birde devletimizi tmesil eden şahsiyete bunu yapmanın ciddi nedenleri olmalı değil mi?
Belirtmek isterim ki ilkelerim sayın Cumhurbaşkanını kıyasıya eleştirmeye de mecbur kılar beni.Eminim ki bu konuda Cumhurbaşkanı ile aynı düşünmekteyiz.
O halde işte o görüntüdeki Cumhurbaşkanı haletiyesinin tarafıma yazmış olabileceği bir mektuba eş şeyler taşıdığını hissettim..
Tarihin hiçbir döneminde devlet büyüklerinin kendi vatandaşına mektup yazdığı görülmemiş bildiğim kadariyle,varsa da ben henüz böyle bir şeyi duymuş ve şahit olmuş değilim.
Fakat bu varsayım biliniz ki gerçeklikten öte birşeydir.
Çok Kıymetli, diye başlayan ve gerçekte tüm iyiniyetini içeren bu mektubun içeriği bende saklı kalsın.Zaman zaman bu mektuptan bazı kısımları paylaşacağız elbette.Fakat özetle Cumhurbaşkanının tüm insan kardeşleri vatandaşlarına yazmış olduğu mektupta “ülkesine ve milletine aşık olmasından kaynaklanan her türlü hali yaşamayı göze aldığından” bahsetmektedir.
Mektuba cevap vermemek nezaketsizlik olur kabilinden bütün tafsilatını bölümler halinde açıklayacağımız karşı mektubumuzun Cumhurbaşkanının göze aldığı hallerine dair duyguarına kısaca karşılık vererek bu bahsi kapatalım.
Ey Cumhurbaşkanımız bize ve ülkemize dair göze almış olduğun tüm hallare ilişkin teşekkürlerimizi arz ederiz elbette..Fakat mektubla haberleşmeden doğrudan söyleyenlerin iyimserliği ve gafleti bu hallerinize zarar vermektedir.Sizi istikametiniz noktasında durağanlaştırmaktalar…Sormak lazımdır ki Sayın Cumhurbaşkanı, “bundan bir kaç yıl önce Türk-Kürt bütün vatandaşlar ekseriyetle sizi bu halkın lideri seçmişken,kimler kalkıp ta “Kürt halkının lideri eşkiya başıdır.”dedi.Hangi entellektüleler,gazeteciler ve hangi özgüven yoksunu korkaklar bunun bir de izahını yaptılar ortalıkta.Kürtler bir bütün ekseriyetle sizi lider görmenin neşesi içerisindeyken bu itibar kırıcı ve bölücü yaklaşım nereden çıktı.Kürtlerin kendi iradlerini neden yokmuş gibi değerlendirildi.Gaflet, tek sıralı derinkolda dizilmiş gölgenizi işgal etmektedir.
Barış için gavurca icatlar değil ölen şehitlerin ve ağlayan anaların rahmeti yeterli olacaktır..
Bütün milletin temsili sizdedir.
Sen düşersen Sancak düşer..

Diğer Yazıları