Çevre Dostu Böcek İlaçları Yolda
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sivrisineklerden bulaşan Zika, sıtma ve dang humması gibi hastalıklar, her yıl birkaç milyon can alıyor.
Sivrisinek öldüren böcek ilaçları ise ilaçlara dirençli böcek türlerinin ortaya çıkmasına, ekolojik sisteme faydası olan böceklerin de istenmeden yok edilmesine ve çevre kirlenmesine yol açabilir. Şimdiyse Belçika’da bir grup bilimadamı sivrisinekleri yok etmede daha doğal ve çevreci bir yaklaşım üzerinde çalışıyor.
Sivrisinekler, küçük ama gizemli canlılar. Sivrisineklerin taşıyıp bulaştırdığı hastalıklar her yıl yüzbinlerce insanın ölümüne neden oluyor.
Su sineği gibi kimi canlılarsa sivrisineklerin doğadaki düşmanlarından biri.
Belçikalı uzmanlara göre su sineğinin kokusunu almak bile sivrisinekleri korkutmaya yetiyor.
Lin Op de Beeck, ”Düşmanın kokusu, av türleri üzerinde de birçok olumsuz etki yaratabiliyor. Bu kokuyu alan av, düşmanının kendisini yiyeceğini düşünmeye başlayıp korkuyor ve bu duruma, strese girerek yanıt veriyor” şeklinde konuşuyor.
Strese giren sivrisinekler, toprakta bulunan bir tür bakteri olan BTI adlı doğal sivrisinek kovucusuna karşı daha az direnç gösteriyor.
Beeck, ”Biyolojik böcek kovucu BTI ve koku salgılayan sentetik feromonları birlikte kullandığımız zaman daha çok sivrisineğin öldüğünü gözlemledik. Bu iki madde ayrı ayrı kullanıldığında ise etkili olmuyor. Karıştırıp kullandığımız zaman ise çok sayıda sivrisineği öldürmeyi başarıyoruz” diyor.
Su sineği kokusunu da bu karışıma ekleyerek, sivrisinek lavralarını öldürmede kullanılan ilaç miktarını azaltmak mümkün.
Uzmanlar, bu karışımın sadece sivrisinekle mücadelede değil başka alanlarda da kullanılacağı görüşünde.
Uzman Beeck, ”Sivrisinekler, bazı kuş ve yarasa türleri için gıda kaynağıdır. Sivrisinek larvasıyla balıklar ve başka canlılar beslenir. Gezegendeki tüm sivrisinekler yok etmek gibi bir amaç olamaz” diyor.
Ancak sağlık yetkilileri, kalabalık kent merkezlerinde hastalıkların yayılmasını önlemek için sivrisinekleri daha güvenli bir biçimde avlayıp yok edebilir.
