Çare 622

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Yer yüzü kurallarıyla bir taraftan bize baskı kurar dayatır hükmünü
Diğer yandan yaşabilir ne varsa da önümüze serer bu sefer.
Depremler sel baskınları yeryüzünün dayatmasını gösterir bize.
Ve denizler ve içindeki içindekiler.
Toprağın suyla dansı nice bereketler sunar insanlığa.
Bu dayatmadan veya bolluktan sorumlu değil insanoğlu.
Sorumluluk; yeryüzüne ve insanların kendilerine ve hemcinslerine karşı davranışlarında.
İnsan aklı bu nedenle bir çok ilim dalı üretmiş.
Psikoloji, Sosyoloji, Antropoloji v.s

Konumuz yine gündem başka bir yönetim metoduna geçme arefesinde olduğumuz için
“Yönetim”
Devlet nedir ve idaresi nasıl olmalıdır?
Bu konuya dokunan, başkaca açılardan değerlendirmelerimiz oldu bir çok yazımızda.
Aslında “referandum yazıları” adı altında konuları ayrıntılı yazsaydık daha iyi olurdu.
Neyse ne yazarsak yazalım bahsedeceğimiz konuya göre hep eksik kalacaktı.
Yaklaşık bir yıldır daha fazla bir yoğunlukla incelemeye çalıştığım hükümet sistemleri ile ilgili 30 kitap yeniden gözden geçirmek için masamda duruyor.

Evet iyi niyetli öneriler var. Sistemlerin çıkmazlarına dair süreç içinde gelişen yeni yönetim müesseselerine ilişkin tavsiyeler var.
Bir kez daha gündeme ilişkin düşüncelerimi kısaca belirtmek isterim.
18 madde değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunda tavrım “Evet”ten yanadır.
En azından eski sistemden iyidir. Bunun aksi “Hayır”diyenler tarafından ortaya konmamıştır.
Diğer yandan bu yapı iletileceği süreçte elbette evrilecek yeni düzenlemelerle daha bir faydalı hale gelecektir. Bir bütün anayasal değişiklik olmadığından biz bunu çıkarabiliyoruz.
Cumhurbaşkanı’na sorulan “Şu an ne yapmak istedin de yapamadın “sorusu anlamlı dursada cevap iki açıdan daha anlamlıdır.
Sistem 2002 de Cumhurbaşkanlığı sistemi olsaydı belkide 17/25, gezi ve 15 temmuz darbe girişimi ile karşılaşmayacaktık.
Birde bu haliyle kullanmış olduğu yetkiler ve inisiyatifler nedeniyle muhalefetin her çeşidi Cumhurbaşkanı’nı ciddi eleştirilere tabi tutmadı mı?
Ne tür değişiklik yaparsak yapalım hatta diğer devletlerde uygulanan en iyi sistemleri alalım yine de bütün amaç “İnsan”ın mutluluğu ve iyiliği değil midir?
Hatta bizim toplumda sadece bu dünya ile sınırlı olmayan 'İnsan'ın bir de diğer dünyası yok mudur?
O zaman insana dair en iyi yaşama ve idare şekline dair şifreler yeryüzünün en iyi insanı tarafından ortaya konmuştur.
Ve bu sistem 622 miladi ve 1.hicri yılda Abdullah ve Amine’den olma Muhammet (sav) tarafından ortaya konmuş ve hiç bir yılgınlığa ve açığa sebep olmayacak derecede eksiksiz örneklenmiştir.

İşte 30 senedir bu işlere kafa yoran bir hukukçu olarak bu değerlendirmelerimde çok samimi ve bilinçliyim.
Düşüncelerimizin bir bölümünü Anayasa Platformu'ndaki üyeliğimiz sırasında dile getirmiştik.
Elinde Şura süresi 38.ayet dururken bunun üzerine ilahiyat fakültelerimiz mülkiye veya herhangi bir birim nerdeyse çalışma yapmamıştır.

Üzerimize düşeni yapalım da bir cümle daha söyleyelim.

Sistem toplumun büyük çoğunluğunun ahirete iman ettiğini düşünerek nasıl kodlanacaktır gibi çok zor soruların cevaplanmasına ileride imkan verecektir umudundayım.
Osmanlı Sisteminin ABD sistemi üzerindeki etkileri desem. Hadi dedim. Neredeyse yayın yok.
“Hangi asırda yaşıyoruz?”sorusunu çok duydum.
Bende 21.asırda dahi yaşanılan insanlık trajedisini, mutsuzluğunu ve devletlerin çürümüşlüğünü gördükçe sistemlerin iflas ettiğini ve kendini idame için sürekli kanla beslendiğini idrak ettikçe
soruyorum ki;
Evet hangi asırda yaşıyoruz?

Diğer Yazıları