Camilerde artan sandalyeler ve Kürt sorunu

Hüseyin Kaya

Hüseyin Kaya

Evet camilerde eskiden olmadığı kadar sandalyeler görmeye başladım. Müslümanların sandalyede namaz kılanlarının sayısı gitgide artıyor demekki..
Bir dermansızlık alameti..
Aynen burda olduğu gibi ülkemiz sorunları artmaya devam ediyor.Müslümanlar,hakikatın bilgisine sahip oldukları kadar amel etmediler.Kurdukları dayanışma,çözümler üretme,ahirette verecekleri hesap,insanları sevme,adalete sığınma hülasa vasat dediğimiz emredilen dengeyi kuramadılar.
Peki ne oldu? Umudumuzu sürdüreceğimiz bir imkan kalmadı mı? diye sorarsanız eğer; kanaatim daha çok umutlanacağımız ortam mevcut.
O halde bunun için ne yapmalı?
Yukarıda bahsettiğim ilkelerden asla taviz verilmeden derhal istişareye geçilmeli.
İsyan fitnesinin nedenleri konuşulup bir an önce belirlenecek çözümlere,durum ne olursa olsun, sahip çıkılmalıdır.
Ekonomik,eğitim,ahlak,milli menfaatlerimiz gibi diğer sorunlarımızda aynı ölçekte ele alınmalıdır.
Bu itibarla sadece bir kaç somut çözüm önerisi sunmak isterim.Bugün ki önerilerimiz devam eden en acil konu PKK isyan örgütününün yol açtığı belaların define yöneliktir.
Örneğin akil adamların listesine şöyle bir baktığımda bir çoğunun kendi şahsi problemlerini çözememişlerden oluştuğunu görürüz.Hemen yeni bir akil adamlar heyeti oluşturulmalıdır.
Örgütle ve önceki örgüt başı ile görüşmeler mevcut yerlerinde değil, devletin belirleyeceği bir merkezde yapılmalıdır.Bu yer de Ankara olmalıdır.Ankaraya Akıl insanların kimlerden oluşacağına dair başka ölçütler ve anlayışlar devreye girmesi gerektiğinden bazı isimleri zikretmemiz uygun olacaktır.Örneğin Fehim Adak,Altan Tan,İsmet Özel,Bayraktar Bayraklı,Mir Dengir Fırat,Osman Baydemir,İsmail Kahraman,Fermani Altun,Abdullah Gül,Ahmet Bilgin,Sami Selçuk,Abdurrahman Semavi,Nuray Mert,Fatma Bostan,Gülten Kaya vb. ve Doğu ve Güneydoğudaki bir kaç din aliminden oluşan bir heyet yeniden kurulmalıdır.Bu heyette hak etmesem de yer almak istediğimi belirtmeden geçemeyeceğim.
-Dağda görev almış eşkiyanın silah bırakması eyleme karışmış olsa da olmasa da bir mahpuslukla karşılaşmayacağı dikkate alınmalıdır.Eyleme karışmamış eşkiyanın durumuna göre yaptıkları işi bu sefer memleketleri adına yapmalarına imkan verilmesi.Yani tevbe eden ve nedamet gösteren eşkiyanın durumuna göre ve belli bir eğitimden sonra ordumuzda o yetkiyle görevlendirilmesi.
-Anayasanın değiştirilerek vatan ve millet bütünlüğünün ön şart olduğu, tarihsel birikimimize uygun düzenleme yapılması
Özetle zihinlerimizi yüreğimize mahkum edecek bir kardeşlik projesi mümkündür hem de hiç olmadığı kadar.Kürt kardeşlerimizin duygusal ve birlik şuuru noktasındaki eşiğin bugüne değin önerilenlerle yakalanmadığı açıktır.Bu feslefenin bizi kardeş kılmayacağı açıktır hatta gittikçe birbirimize yabancılaşmamıza sebepler oluşturmaktayız.Kürtlerin savaşan bir gücü vardır ve barışla eritilemez.Onların birlikte savaşacağımız bir zemine ihtiyaçları vardır bu görülmeldir.Hatta yurt dışında savaşmakla yetiştirilmişi binlerce eşkiya vasfında vatandaşlarımız mevcuttur.Yeni bir anlayış ve hamle gerektiği kaçınılmazdır.Aksi halde Kürtlerde kendilerine yakışmayanı yapmaya devlette istemediği bir sonucu diretmeye devam edecektir.
Şimdi Kürt kardeşlerime bir kez daha onurlandırılmış Selahattin Eyyubi'nin torunları olduklarını hatırlatmak istiyorum.Alenby'lerin oyununu bozmanın zamanı geçmektedir.
Bu ciddi ve hayati konuda yazarken de gerçekten stres altında oluyor insan..Dün güzel bir ana ile telefon görüşmesi yaptım sabahlara kadar uyuyamadığını ve dua ettiğini söyledi ve ağladı görüşmeyi zor bitirdim.Ve Cumhurbaşkanına bunu başartmayacaklardır dedi.Ben sayın Cumhurbaşkanımıza da sesleniyorum.Bu konudaki iyi niyetini ve risk alsanda bunu çözmek istediğinizi biliyorum.Bir kez daha risk almamız gerekmektedir.Bu bizim hedefimizin önündeki engellerden biridir.Rabbim yardımcı olacaktır.
Evet bu stresli konudan sonra bu konuya ait arzulanan sonucu işaret eden bir ifade ile bitirelim inşallah.
Ey Abdullah Öcalan!
Yarın sabah namazı ile birlikte tevbe et ve nedamet göster..Ve bilirsin ki Allah tevbeleri çokça kabul edendir.Ve belkide halkım dediğin insanlara en bütük faydan bu olacaktır.Ve ömrün sana insanlığın sebebine varma imkanı sunacaktır.Bu ne güzel bir sondur.
O halde Rabbinin verdiklerini nasıl yalanlarsın..

Diğer Yazıları