Başbakan Yıldırım: Fırat Kalkanı bitmiştir

Başbakan Binali Yıldırım NTV'de katıldığı canlı yayında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı.

Başbakan Binali Yıldırım NTV'de katıldığı canlı yayında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı.

Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarının satırbaşları...

ADİL ÖKSÜZ VE ABD

Adil Öksüz’ün çok kilit bir isim olduğunu biliyoruz darbe girişiminde. Maalesef şu anda da firari durumda. İlk ifadesinde buraya tarla bakmaya gelmiştim filan gibi bir ifadeyle geçiştiriyor ve firari durumda. Amerika’nın İstanbul Başkonsolosluğu'ndan aranmış olması, bunun ifadelere girmiş olması ve konsolosluğun vizesini iptal etmek için aradık 15 Temmuz’un faillerinden birinin vizesini hemen iptal ettik gibi bir resmi açıklama bu. Yersen. Ama tabi başka şeylerde var mı yok mu bakmak lazım. Her iş bitti de o mu kaldı diye sormaktan insan geri duramıyor.

HALKBANK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI'NIN TUTUKLANMASI

Bu konuyla ilgili şu anda Halkbankası gerekli hukuki süreci başlatmış durumda. İşin mahiyetini detaylarını anlayacağız önümüzdeki günlerde. Ülkemizi ziyaret etmekte olan Amerika Dışişleri Bakanı'na da bu konu açılacak ve bunun sebebi sorulacaktır mutlaka. İddia odur ki 2011 yıllarında İran’a ambargoyu ihlal eden bir takım transferlerde imzası var o yüzden gözaltına alındı şekliden ilk bilgiler gelmiş durumda. Hukuki süreci takip edeceğiz.

IRAK VE BAYRAK KONUSU

Konunun iki tarafı var. Irak’ın toprak bütünlüğü içinde yer alan bir şehir. Dolayısıyla bu yapılan bir emrivakidir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi bir emrivaki ile burası benim yönetimime dahildir dedi. Bu Irak anayasasına göre fiili bir durumdur ve anayasaya aykırı bir durumdur. Bizim açımızdan da bu doğru bir iş değildir. Gerekli tepkiyi diplomatik yollardan yapmıştır dışişleri bakanlığımız.

PYD VE YPG

Ortalıkta söylenen çok laf var PYD ile YPG ile Amerika Birleşik Devletleri’nin silahlı unsurları birlikte çalışıyorlar. Bir yandan da bizimle görüşmeleri var. Bize henüz resmi dönüş olmuş değil. Rakka operasyonunda nasıl hareket edecekleri YPG, PYD ya da SDF ile mi beraber olacakları yoksa Türkiye ile birlikte ÖSO unsurlarıyla birlikte mi olacaklar onu kararını henüz bize iletmiş değiller. Ama yaşana gelişmeler geçmiş yönetimin gittiği yoldan gidiliyormuş intibasını veriyor. Bu konuyu amasız fakatsız yarın gelen dışişleri bakanına söylenecek ve ABD’nin duruşu tutumu netleşmesi istenecek. Bu bizim iş güvenliğimizi ve dış güvenliğimizi tehdit eden bir şeydir. Bir kere etik değil bir terör örgütüyle iş tutmak ABD’ye yakışmaz. Ama ondan daha önemlisi bu unsurlar PKK ile iç içe. Dolayısıyla bu bizim terörle mücadelemizde de bir risk teşkil ediyor. Amerika’nın silahları bunların eline geçiyor ve bu silahlar PKK’ya gidip bize maalesef terör faaliyetlerinde kullanılıyor. Aynı zamanda sınırlarımızın güvenliği bölgede yaşayan halkımızın can ve mal güvenliği açısından da bir tehdit oluşturuyor. Bunların açık seçik biz muhataplarımıza anlattık karar bundan sonra onların.

6 AY MÜSTEŞARIMI ATAYAMADIM

Bu sistem baba ile kızı, baba ile oğulu birbirine düşürüyor. Bunun sıkıntılarını ise vatandaş çekiyor. Bu sıkıntıları ben de yaşadım. 6 ay müsteşarımı atayamadım. Cumhurbaşkanı imzalamadı. Ama biz çalışmayı, orta yolu bulmayı tercih ettik. Bu sistem bir kazandırıp, iki kaybettiriyor.

HAYIR ÇADIRI ZİYARETİ

Güzel bir şey olmuş, biz de ziyaret ederiz. Hiçbir problem yok. Biz 80 milyonun herşeyinden sorumlu hissediyoruz kendimizi. Hangi partiye oy verdiği, ne düşündüğü, hayat tarzı önemli değil. Önemli olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muassır medeniyetler seviyesine ülkemizi ulaştırmak.

SEÇİM BARAJI

Teklifler gelir ve görüşülür. Yeni Anayasa değişikliğinde yüzde 50 altı bir iktidar olmayacağı için istikrar ve temsilde adalet geliyor. Her seferinde yüksek temsil olacağı için parlamento da çok parçalı olabilir. Düşmesine katılıyorum. Ancak oran konusunda oturup konuşmak, tartışmak lazım.

OHAL UYGULAMASI

Bu gündem de yoktu aslında. Biliyorsunuz OHAL 19 Nisan’a kadar zaten geçerli. 19 Nisan’dan öncede bir karar alınır aynı anda meclise bildirilir ve Meclis gereğini yapar.

BİR SEÇİMDE İKİSİNİ DE BİTİRİYORUZ

Yıllardır uygulanan belediye seçimleri var 5 yılda bir yapılıyor belediye başkanıyla Meclis seçimi aynı anda yapılıyor. Orada da başkan ekibini belirliyor bazen kendisini çoğunlukta oluyor kendisi seçiliyor, partisi çoğunlukta olabiliyor tersi de olabiliyor. Başkan bir partiden oluyor Meclis başka partiden oluyor. İkisi de mümkün. Mesela Eskişehir’de Cumhuriyet Halk Partili başkan Meclis AK Partili. Başka örneklerde var. AK Partili başkan olup Cumhuriyet Halk Partisi’nin veya diğer partilerin çoğunlukta olduğu örneklerde var. Burada herhangi bir bilinmeyen bir şey yapmıyoruz. Bir kere 5 yıl hizmet yapmak için gerekli olan bir süre. Bir seçimde ikisini de bitiriyoruz. Bizim milletimiz istikrarı güçlü iktidarı gözetir ona göre karar verir. Diyelim ki cumhurbaşkanının parti ile cumhurbaşkanı aynı tarafta yer alıyor. Ona göre de denetim mekanizmaları var. İkisi bir tarafta hemen ülkenin her eşeyini değiştirecekler diye bir şey yok. Arada kontrol ve dengeleme mekanizmaları var. Aksine ülkede istikrarın kalıcı hale gelmesi, güçlü siyasi iradenin teşekkül etmesi bakımından çok önemli bir şey.

ZAYIF HÜKÜMETLER SİSTEMİ ORTADAN KALKIYOR

Ama orada çift meclis var. Temsilciler meclisi var senato var. Orada eyalet sistemi var. Eyalet sistemiyle üniter yapı ayrı şey. Orada ayrıca 50 tane devlet var aynı parlamentoları var. Biz de tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan. Dolayısıyla üniter yapıyla biz bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi getiriyoruz. Bu sistem geldiği zaman bir kere zayıf hükümetler devri ortadan kalkıyor. Hükümet kuruldu kurulmadı, güvenoyu aldı almadı şimdiki sistemde kimin başbakan olacağını bilemiyorsunuz. Cumhurbaşkanı zamanı geldiğinde herkes sancılanmaya başlıyordu. Bırak meclis karar versin. 71’i 80’i hatırlayın gelin rahmetli Ecevit dönemini hatırlayın parlamento kendi içinde cumhurbaşkanı seçemedi gitti bir yargıcı seçtiler. Bu sistemin olumsuzluklarını bu sistemin kötülüklerini, bu sistemin ülkemize kaybettirdiklerini konuşmamız lazım. Bu sistem ülkeyi geliştirmeye kalkındırmaya yönelik kurgulanmamış. Kurumların birbirlerini kontrol etmesi esasına göre kurulmuş. İş yapma değil birbirilerini nasıl frenleyecekler dengeleyecekler buna göre kurulmuş. Bu sistem bazen tek başına iktidar çıkarıyor Türkiye büyüyor, yol alıyor sonra birden tek başına iktidar ya darbe ile yok ediliyor ya kendiliğinden seçimle kayboluyor kazandıkları her şey yok olup gidiyor. Rakamlardan konuşalım. Mesela Güney Kore-Türkiye. 1987 Türkiye kişi başı milli gelir 1703 dolar, Kore 3627 dolar. Kore burada başkanlık sistemine geçiyor. Geliyoruz 10 yıl sonrasına 1997’de Kore sistemi değiştirmiş 12 bin 196 dolara çıkmış. Türkiye 3 bin 143 dolara çıkmış. 2007’de Kore 23 bin 101 dolara gelmiş, Türkiye 9 bin 309 dolara gelmiş. 2015’te Kore 27 bin 221 dolara gelmiş, Türkiye hala 9 bin 125 dolar. Bu çok açık gösteriyor. Şu tarihlerde 20 hükümet 11 başbakan 20 yılda. Güney Kore’de 6 başkan. Bu istikrar olursa güçlü tek başına iktidar olursa ülke büyüyor. Ama olmayınca bir dönem kazanıyorsun. Mesela 50-60 kazanma dönemi 65-71 Demirel dönemi yine Türkiye ihtilal sonrası bir kazanma dönemi. 71’de bir muhtıra 80’de ihtilal sağ-sol çatışmaları binlerce genç hayatını kaybediyor. 1980’de askerler işbaşı yapıyor 12 Eylül. 80-89 arası Özal’lı yıllar kayıplar telafi ediliyor ve aynı şekilde 90’lı yıllarda zayıf hükümetler parçalı iktidarlar, 28 Şubat krizi yine kayıp. 2002 3 Kasım’dan bugüne kadar AK Parti dönemi tekrar kazanma dönemi. Ama bu belirli bir zaman iyi gidiyor topluyoruz topluyoruz bir kürek sütü bir tekme ile döküveriyoruz. Bu millet artık sürekli büyümek istiyor, milli gelirin artmasını istiyor. Teknoloji sanayi 4.0’a geçmek istiyoruz. Bilgiyi üretmek istiyoruz. Türkiye son 15 yılda bu yönde çok yol aldı ama bunun ileri de garantisi yok. Bu değişiklik bu garantiyi getiriyor.

DARBELERDE FESİH OLUR

Fesih nedir lağvettim diyorsun. Darbelerde fesih olur. 80 darbesinde meclis feshedildi. Bu 15 Temmuz’da başarılı olsalardı parlamento feshedilmişti. Milli iradenin verdiği hakkı birinin yok etmesi demek. Bu da darbedir. Vesayettir fesih oradan geliyor. Ama seçim yenileme ayrı bir şey. Seçim yeniliyor biz. Seçim yenileme bir irade sonucu olur. Mevcut sistemde seçim oldu 7 Haziran’da hiçbir parti tek başına iktidar olacak sayıyı tutturamadı. Cumhurbaşkanı bir partiye hükümet kurma görevini verdi o da diğerleriyle konuştu hükümet kuramadılar 45 gün doldu. Anayasaya göre ilgili maddesine göre cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürdü Bu fesih değildir tekrar seçime götürmektir. Bu değişiklikte bir kere cumhurbaşkanını halk seçiyor. Yüzde 50 artı 1 oyla seçiliyor. Geldi cumhurbaşkanı mecliste o anda oluştu başladılar çalışmaya. İkisinin işi ayrı burada. Şimdi de halk seçti ve mevcut sisteme göre cumhurbaşkanı en fazla siyasi desteği olan iradeyi temsil ediyor yüzde 52. Ama aynı zamanda bir de hükümet var, parlamento var, bakanlar kurulu var o da siyasi iradeyi temsil ediyor. Ne oldu iki tane irade var. Bu iki irade her zaman sorun çıkarmıştır. 1946’yı ele alalım. 1946’de cumhurbaşkanı ve başbakan. İkinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü, başbakan Recep Peker. Anlaşmazlığı düşmüşler. Sebep atamalar ve ülkenin genel yönetim politikaları konusunda anlaşmazlığa düşmüşler. Sonuç Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk devalüasyonu gerçekleşmiş. Amerikan doları Türk Lirası karşısında yüzde 116 değer kaybetmiş. 1975 cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, başbakan Süleyman Demirel. Genelkurmay başkanını atama konusunda anlaşamadılar. İki liderin adayları da emekli oldu ve ondan sonrada 80 darbesi yapıldı ve Kenan Evren işbaşına geldi. 91 yılında cumhurbaşkanı Turgut Özal başbakan Yıldırım Akbulut. Kendi partisinin adamı. Körfez Savaşı var anlaşamadılar ve Musul Kerkük konusunda adım atılamadı ve dolayısıyla misakı milli hedefleri yok oldu gitti. 92 yılında cumhurbaşkanı yine Özal başbakan Süleyman Demirel. Demirel’in Turgut Özal’ı devirmek için neler yaptığını biliyoruz. Sonra ne oldu ekonomik kararlar alınamadı, atamalar gecikti ve ekonomi durumu bozuldu. 94’te yine cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le Tansu Çiller arasındaki anlaşmazlık. “Bayan olmasa Tansu hanımı camdan atardım” diyor. Bu sistem babayla oğlu babayla kızı birbirine düşürüyor ve bunun bedelini millet ödüyor. 96’de cumhurbaşkanı yine Demirel, Erbakan başbakan. Refah-yol hükümetinin düşürülmesinde bizzat rol oynadı daha sonra 28 Şubat postmodern darbesi ve 2001 krizinin önü açıldı. Ben müsteşarımı 6 ay atayamadım. İmzalamadı cumhurbaşkanı. Biz geçinmenin yoluna baktık kavga çıkartmadık, engellere rağmen çalıştık çabaladık. Bu sistem 1 kazandırıyor 2 kaybettiriyor. Topyekun bu meselenin hallolması lazım.

USAİN BOLT GİBİ

(Kılıçdaroğlu'nun söylemleriyle ilgili) Yalancılıkta Usain Bolt gibi, ona yetişmemiz mümkün değil.

FIRAT KALKANI HAREKATI

2015 kilometre kare alan emniyete alınmıştır. El Bab'ın alınmasıyla ÖSO ve Türkiye'den giden Suriyeli vatandaşlar oraya yerleşmiştir. Bundan sonra bizim güvenliğimizi tehdit edecek bir şey olursa bu yeni bir harekattır. Fırat Kalkanı bitmiştir. Bundan sonra olursa başka isimle olur.

ALMAN'YANIN FETÖ'CÜLERE HABER VERMESİ

Konferans'ta MİT Müsteşarımız ve Alman mevkidaşı bir araya geldi. Bizim müsteşarımız kendisine dosya verdi. Bunların hiçbirisinin açıklanmaması lazım. Bu işin kuralı budur. Alman İstihbarat Başkanı bu belgeleri hükümet kaynaklarıyla paylaşıyor. Ve anladığımız üzere onlar da bunu kullanıyor. Bu istihbarat raconuna uymaz. Haber verilmesi çok vahim birşeydir. Şiddetle kınıyoruz. MİT başkanımız tepkimizi iletti. Ve o da bundan dolayı üzüntülerini ifade etti. O da bu konudan rahatsız.

BİRİLERİ YENİ BİR OLUŞUM PEŞİNDE

Savunma değil taaruza yönelik bir terörle mücadele yürüttük. Kışın da operasyonlar devam etti ve ediyor. Amacımız terör örgütünün kabiliyetini azaltmak. Ancak bu PYD, YPG işi canımızı sıkıyor. PKK zayıflıyor. Ama PYD ve YPG güçlendiriliyor. Verilen silahlar önemli. Sınırdan geçme girişimleri artmaya başladı ama biz önlemini aldık. Birileri yeni bir oluşum peşinde. PKK'nın yerine geçecek, bizim başımızı ağrıtacak birşeyler peşindeler.

Başbakan Yıldırım: Fırat Kalkanı bitmiştir ile ilgili etiketler binali yılrıdım
GÜNÜN VİDEOSU

Devlet Bahçeli, Ferdi Tayfur şarkısı ile kime ne mesaj verdi? Dikkat çeken kulis bilgisi...

MHP lideri Devlet Bahçeli, dün akşam saatlerinde sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yapmıştı. Bahçeli, Ferdi Tayfur'un 'Sensin' parçası ile yürüyüş yaptığı anları paylaştı. Bahçeli'nin o paylaşımıyla kime ne mesaj verdiği merak edilirken CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova dikkat çeken kulis bilgileri paylaştı.