Arakan’da yaşanan büyük ve kitlesel bir travma! SuperHaber/Özel

Myanmar'da Arakan Müslümanlarına yönelik katliam ve tehcirlerle ilgili bölgeye acil destek için giden Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, izlenimlerini SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a anlattı. Kınık, Myanmar hükümeti ve Kızılhaç ile görüşmeler yapacaklarını ifade etti.

24 BİN AİLE İÇİN PREFABRİK KONUT İZNİ ALDIK

-Bangladeş’te Arakanlıların olduğu kamplara gittiniz. İzlenimlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Bölgede 25 Ağustos sonrasında yaşanan bir tehcir var. Bu tehcirin yansıması ciddi bir şekilde Bangladeş üzerine olmuş. 500 bine yakın Arakanlı Bangladeş sığınmış durumda. Geçen dönem gelenler ile beraber bu sayı 600 bin civarında. Çok eski gelenler var onların bir kısmı zaten Bangladeş vatandaşı da olmuşlar. Arakan kökenli 1 milyon civarında insan orada yaşıyor. Ama 2016 Ekim’den 25 Ağustos krizinden bu yana gelenler aşağı yukarı 600 bin kişi. Bangladeş hükümeti bu sefer biraz daha olumlu yaklaşıyor, işbirliği yapıyor. Bu anlamda bizimde pozitif bir değerlendirmemiz oldu. Cumhurbaşkanımızın uluslararası diplomasi noktasında yaptığı çalışmalarda tabi o anlamda olumlu tesir etmiş sahaya onu da gördük. Biz Bangladeş hükümetine ve silahlı kuvvetlerine ki onlara vermişler bazı vazifeleri alt yapı konusunda destek olabileceğimizi ifade ettik. 24 bin aile için prefabrik konut izni aldık. Burada 100 bin civarında Arakanlı barınabilecek. Alt yapısını da AFAD yetkililerimizle arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bu izinler tamamlanırsa inşallah çok hızlı bir şekilde bu barınma çalışmalarına başlayacağız. Gıda desteklerimiz devam ediyor. Bölgeye bir sahra hastanesi Sağlık Bakanlığımız ile götürmeye çalışıyoruz. Bir taraftan su sıkıntısı var. O noktada su kuyularının açılmasıyla ilgili fizibiliteler yapılıyor çok boyutlu olarak çalışıyoruz.

İYİ BİR İŞBİRLİĞİ ORTAMI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ

-Arakan’dan Bangladeş’e geçemeyenler ile ilgili bir bilginiz var mı?

Haftaya da Myanmar’a gideceğim. Orada Myanmar hükümeti ve Kızılhaç ile görüşmeler yapacağız. Evlerini terk etmiş ama Arakan içerisinde mülteci pozisyonuna gelmiş olan insanlar ile ilgili nasıl yardımlar yapabiliriz o konuyla ilgili de Myanmar tarafıyla görüşüyoruz. Eğer o taraftan da olumlu bir sinyal alabilirsek Çin Kızılhaç başkanıyla bir görüşme yaptım. Bu hafta Malezya, Kuala Lumpur ve Singapur’a gideceğim. Onların çok boyutlu ilişkileri var. Myanmar içindeki bu konuyla ilgili iyi bir işbirliği ortamı oluşturmaya çalışıyoruz.

ARAKAN İÇİN BİR MESAJ AT…

-İhtiyaçlar neler? Konu gündemden düşünce sıkıntılar bitmiş gibi bir algı da oluşuyor. Bununla ilgili ne dersiniz?

Sıkıntılı bir coğrafya. Arakanların tüketim alışkanlıkları, gıda alışkanlıkları nedeniyle buradan götüreceğimiz gıda veya giysi gibi malzemeler oraya çok uygun olmaya biliyor. Onun için biz vatandaşlarımızı nakit desteğe yönlendiriyoruz ki oradan tedarik edelim. Hem orası buradan götürmeye göre daha ucuz. Dolayısıyla gıda, barınma, ilaç gibi destekler için vatandaşlarımız Kızılay’ın kampanyası var. O kampanyayı destekleyebilirler “kızılay.org.tr” web sitesinden veya 2868 kısa mesaj hattından maddi desteklerini iletebilirler.

BÜYÜK VE KİTLESEL BİR TRAVMA

-Orada çok şey gördünüz. Sizi en çok etkileyen ne oldu?

Her insanın yüzünden acı ve derin bir hikaye fışkırıyor. Hangisine dokunsanız arkasında bir acı var onu hissediyorsunuz. İstisnasız Arakan’dan yeni gelmiş olan sağda solda çamurların içerisinde çaresizce bekleyen o insanlar sadece dua ediyorlar. Bir de kendilerine yardıma geldiklerini düşündükleri ve güvende hissettikleri insanları görünce de ağlamaya başlıyorlar. Büyük ve kitlesel bir travma bu… Zaten zayıf bırakılmış, elinde imkanı olmayan bir halk. Çoğu Arakan’dan buraya geçerken yolda elinde neyi varsa yoksa ona buna yedirerek hiçbir şeyleri kalmamış. Ayakları yalın ayak. Üstlerine çaput bir bez bağlamışlar. Perişan bir durumdalar. Bir acı var fakat bir tarafında da muhtemelen inançlarından geliyor bir izzet ve onur var. Acı ve izzet karmaşık bir durum oluşturmuş. Desteğe ihtiyaçları bulunuyor. Yani hepsi ayrı bir hikaye…