Ahlak ve ego arasında sıkışmalar

Demet Cengiz

Demet Cengiz

Pazar gününden bu yana elim gitmedi yazmaya. 11 gencecik kadını kaybettik. Ölenlerin kayıp olarak anılması bana hep tuhaf gelir ancak bu 11 kadın henüz hayatın başında ve eminim ki bu ülkeye ve dünyaya pek çok katkı sağlayacaklardı.

Bu yüzden gerçekten kayıptır ölümleri.

Öte yandan bekârlığa veda eden genç bir kadının öyküsü var. Ona eşlik eden kadınların öyküsü var. Uçağın kaptan pilotunun bir yığın adaletsizliğe karşı yürüttüğü yılmaz mücadele öyküsü var. Aralarında yeni doğum yapan, hamile olan ve evliliğe hazırlananlar var.

En iyi senaryolar yukarıdakine ait. Biz kullar basit birer ilham almışlarız sadece.

***

Artık şaşırmıyoruz; ölülerin arkasından terbiye, ahlak ve vicdanın kabul etmeyeceği yorumlar yapanlara.

Artık şaşırmıyoruz; mezar soygunculuğuna soyunanlara.

Artık şaşırmıyoruz; akla hayale gelmeyecek komplo teorileri üretenlere.

Artık şaşırmıyoruz; içimizdeki her olayı çözen dedektiflere.

Tabii ki konuşacağız. Baştan da dedim ya bu üzücü hadisenin içinde pek çok hikâye var. Ne ve kim hakkında konuşursanız konuşun, vicdanınızı bulmaya çalışın önce. Hiçbir kelime çıkmasın ağzınızdan vicdan filtresinden süzülmeden…

Daha da vahimini Vatan Şaşmaz’ın öldürülmesinin ardından yaşamıştık. Ahlaki çöküş yaşadığımızı söyleyenlerin sayısı az değil. Giderek kötüleşiyoruz. Ancak sanıyorum ki biz uzun zamandır böyleyiz. Sadece sosyal medya sayesinde kötülük saçanların görünürlüğü arttı.

En son, o uçağın dış güçlerce düşürüldüğünü söyleyen kül yutmaz(!) ve herkesten zeki(!) insanlara rastladım. Bunun bir olasılık olarak dile getirilmesi elbette normal ama yine bizim toplumumuza has bir biçimde kesin bir bilgi olarak dayatılması gerçekten komik. Asıl komik olan, kendi fikrini bir olasılık olarak dile getirmek yerine kesin bir bilgi olarak dayatanların sadece cahiller arasından değil, mürekkep yalayanlar arasından da çıkması. Yine bir miktar hoş görülebilir ancak hepimizi bu "dahiyane" fikirlerine inanmaya mecbur bırakmasalar…

***

Kötülük saçanlar kadar, kötülük saçanları diline dolayıp üst perdeden ahkam kesen kibirliler de can sıkıcı. Fırsatını bulmuşken kendilerini ahlak ve değerler bakımından yukarıya konumlama eğilimindeler. Bir yanda da kötülüğü kınayanlara kafası karışık, eksik bilgi ve anlayışla “Kötülüğe odaklanmayalım, pozitif kalalım, sevgiyi büyütelim” telkinlerinde bulunanlar…

Eminim Çin, Tibet’i işgal ederken oradaki herkes pozitif düşünüyordu ve sevgide kalıyordu. Pozitif düşünmek ve sevgide kalmak(!) işgali engelleyemedi bildiğiniz üzere…

Bu tarz öğretilerin piri Osho, pozitif düşünmek diye bir şey olmadığını, gerçekçi olmak gerektiğini söyler ki öyledir.

Eğer siz içinizdeki sevgi(!) ve iyilikten(!) dünyadaki kötülük ve haksızlıkları görmüyorsanız, duyarsız birisiniz, pozitif değil. Şiddete, teröre, cinayete, tecavüze arkanızı döndüğünüz, gözünüzü kapadığınız için dünya daha pozitif bir yer olmuyor, sadece siz bencillik yapmış oluyorsunuz.

Tasavvuf veya kadim spiritüel öğretiler derinliğinde tartışılacak “Kötü yoktur, her ruhun bir hizmeti vardır” gibi söylemleri, iyi ve kötü arasında seçim yapmak için dünyaya gelen biz fanilere yukarıdan bakarak bildirmek hiçbir sorunu çözmeye yetmiyor ey ulu ruhlar.

***

Bir yanda ‘oh olsuncular’, bir yanda ‘dedektifler’, diğer yanda herkesten yüce ruhlar…

Öyle kolay değil mücadele ve tahammül etmek her şeyi bilenlerle. Vicdan ve ahlakını deliğe süpürenlerle… Üst perdeden konuşanlarla… Her olayın üzerine komplo teorileri düzüp bir tuhaflık arayan asla külyutmazlarla… Niyetleri eylem sahibinden bile daha iyi bilen kahinlerle… Delilsiz iddiaları otaya saçan zeka küpleriyle…

Ya bir şeyi de çözmeyiverin.
Ya bir kere de dedikodu yapmayıverin.
Ya bir kere de komik olmayıverin.
Ya bir kere de 'tık pornosu' çekmeyiverin.
Ya bir kere de kibirlenmeyiverin.

Ya bir kere de emniyetten mahremiyeti sızdırmayıverin..
Ya bir kere de vurguncu olmayıverin.

Bu ne saygısızlık? Bu ne sabırsızlık? Bu ne gamsızlık? Bu ne leş kargacılığı? Bir durun yahu. Bir bekleyin. Bir ölene saygı gösterin. Bir acılı yakınlarını düşünmeye çalışın.

Diğer Yazıları