15 Temmuz travmasından sonra balayı!

Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

Asker kılığına girmiş FETÖ teröristlerinin 15 Temmuz’da ülkemize yaptığı hıyanetten birkaç hafta geçmesine rağmen bize hala o daha dün olmuş gibi geliyor. Bir kısmımız hala inkar ediyor, kabullenemiyor. “Biz böyle bir şeyi nasıl yaşadık, bunlar gerçek olamaz” diyor... Çünkü millet olarak çok büyük bir travmayla karşılaştık. Şimdi normale değil; doğru düzene dönmeyi düşünme zamanıdır. Dikkat! Normale değil; doğru düzene dönmekten bahsediyorum.

Öncelikle şuan büyük bir deprem sonrası gibi çoğumuzun psikolojik yardıma ihtiyacı var. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan başlayarak TV başında hipnoz olmuş gibi acaba bu olanlar gerçek mi diye şaşkınlık içindekilerin hepsi değilse bile bir kısmının mutlaka psikolojik yardıma ihtiyacı var.

Şuan en azından dikkatimizi toplayamıyor, doğru dürüst çalışamıyor, en ufak bir gürültüde irkiliyor, koca devlet adamları ile birlikte göz yaşlarımızı tutamıyor ve en kötüsü de birbirimize olan güvenimizi kaybettik, şüpheyle bakıyoruz. Yirmi yıllık eşinin FETÖ’cu olduğunu bile bu olay ile öğrenenlerin olduğu bir yerde gündelik hayatın akışında karşılaştığımız insanların gerçekte kim ve ne olduğunu bilmemiz nasıl mümkün olacak? Günümüzde bir de insanlara hayatta başarılı olabilmesi için çevre edinmek, ağ kurmak, gibi şeyler tavsiye ediliyor...

Evet psikolojik destek almamız gerekebilir. Bazı ülkelerde bir zamanlar yapıldığı gibi şehir su şebekesine prozac filan katılsın demiyorum (zaten şebeke suyunu içen de kalmadı). Özellikle TV’lerimiz artık ekranlarda psikologlara da uzun uzun yer vermeli. Medyamız ve psikoloji meslek örgütleri bunu yapana kadar kendi kendinize durumunuzu anlamanız için afet yönetimi gözüyle sizlere bazı bilgiler vermek istiyorum.

15 Temmuz’da tartışmasız büyük bir travma yaşadık ve şuan Travma Sonrası Stress Bozukluğu (TSSB) içindeyiz. Önce bunu bir kabul edelim. Bir afetten sonra büyük bir yıkım ve travma yaşamış bizim gibi yas ve üzüntü içindeki insanların geçirdiği aşamalar afet yönetiminde aşağıdaki gibi açıklanabilir:

300720162226051583254_3.jpg

  1. Kahramanlık:

    Afet anından başlayıp bir hafta sonrasına kadar sürer.

  2. Balayı:

    Birlik beraberlik içinde olmak ve dayanışma duygusuyla bir kaç hafta sürer.

  3. Düş kırıklığı:

    Bir aydan bir-iki yıla kadar bir süreyi kapsar. Dayanışma ve yardım kampanyaları sona erer ve birçok sorun çözümsüz kalır.

  4. Yeniden yapılanma:

    Gerçekten başlarına ne geldiğini ve toplumu fiziksel yapılanmanın daha iyisini geliştirmek (yapı ve inşa etmek), daha iyiye döndürmek için sosyal, kültürel değişime uğramasını da sağlamak için neler yapabileceklerinin anlaşılmaya başlandığı son aşamadır.


İlk anda herkes “ne oluyor?” diye sağlıklı bilgi peşindeydi, çünkü sağlıklı bilgi paronayı önler. Sonra kızgınlık ve TSSB’nin birinci evresi olan kahramanlık aşamasını yaşadık. Şimdi biraz kahramanlık, biraz da balayı evresini yaşıyoruz. Dayanışma içindeyiz ve yardım kampanyalarını da başlattık. En önemlisi de hükümetin bir sonraki evrede yaşanması olası olan düş kırıklıklarını engellemek için şuan çok önemli ve hızlı adımlar atıyor olmasıdır. Bu konuda yapılan düzenlemeler çok doğru ve sevindirici...

Bu arada bir sonraki yeniden yapılanma aşaması için de pek çok çalışma yapılıyor ve önlem alınmaya çalışılıyor. Buradaki hedefimiz asla 15 Temmuz öncesine yani o zamanki (yanlış olan!) normale dönüş olmamalı. Hedefimiz daha doğru bir düzen kurmalı. Eğitimde fırsat eşitliğini, işlerin ehline verilmesini, kişileri kimi bildiğiyle değil neyi bildiği ile değerlendirilmesini ve bilimsel rekabeti sağlayacak, bize yakışır, çok doğru bir düzen kurmalıyız…

Lütfen unutmayın:

Normalde zaman geçtikçe ve aile, arkadaş veya çevrenin yardımıyla travmadan sonra kişiler iyileşebiliyor. Fakat belirtiler bir kaç haftayı geçerse ve zaman içinde azalmak yerine hayatı etkiler hale gelirse bir profesyonelden yardım almak şarttır. Psikoloğa gidin lütfen…

Diğer Yazıları