14 yaşındaki romancı Fatma Albayrak'tan, Sultan 21. Mustafa’nın Amazon maceraları...

14 yaşında üçüncü romanını yazan Fatma Albayrak, bu sefer Amazon Ormanları’nda geçen çılgın bir hikâyeyle çıkıyor okurlarının karşısına: Meğer Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Mustafa’yı öldürtmemiş; yeni bir devlet kurması için Amerika kıtasına göndermiş…

Henüz 10 (yazıyla on) yaşındayken yazdığı ilk kitabı Bir Deniz Macerası’nda “çocukların ilgisini çekebilecek eğlenceli ve maceracı güzel bir” hikâyeyle karşımıza çıkan Fatma Albayrak, 13 (yazıyla on üç) yaşında yazdığı ikinci romanı İyilik Çetesi’nde “farklı milletlerden bir grup kız çocuğunun Los Angeles’teki iyilik maceralarını” anlatmıştı.

Ve işte şimdi, Fatma Albayrak 14 (yazıyla on dört) yaşında, tarihi bir romanla okurlarına sesleniyor: YENİ OSMANLI: 21. Mustafa’nın Amazon Maceraları..

albayrak-kitap2

Ön sözünde, “Gülümsemek güzeldir elbet lâkin gülümsetmek daha da özeldir. Yani diyorum ki kitap okumak kadar kitap yazmak da çok özeldir. Eğer Yeni Osmanlı’nın herhangi bir olayı ya da karakteri size tebessüm ettirse bile bu benim için dünyadaki en güzel şeylerden biridir” diyen Fatma, yeni romanını Selçuk Azmanoğlu'na anlattı.

Bir Deniz Macerası, İyilik Çetesi’nden sonra şimdi de “Yeni Osmanlı: 21. Mustafa’nın Amazon Maceraları” adlı kitabın yayınlandı. Bize yeni kitabını anlatır mısın?

Anlatırım. Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Şehzade Mustafa’yı öldürtmemiş. Yani ölü gibi göstermiş ama onu yanına iki bin kişiyle ve malzemelerle Amazon Ormanlarına yeni bir Osmanlı devleti kurmaya göndermiş. Onlar da oraya gitmişler ama orada kök salmış bir kabile tarafından durdurulmuşlar ve dünyayla aralarındaki bağlantı kesilmiş. Bu şekilde beş yüz yıl boyunca orada yaşamışlar. Günümüzde ‘çatlak’ bir aile oraya keşfe gidiyor Amazon Ormanlarını keşfetmek için. Orada kaybolup Yeni Osmanlı’yı buluyorlar. Bulma maceraları, bulma şekilleri, bulduktan sonra yaşananları anlattım.

Bu ‘çatlak’ aileyi tanıyalım mı? Yazar Hakan ve üç çocuğundan oluşuyor değil mi?

Evet. Hakan, çocukları Tolga, Gaye, Duygu. Hakan’ın eşi yıllar önce bir trafik kazasında vefat etmiş. Bu yüzden Hakan çocuklarına bakmak için çok şeyi göze almış bir insan. Hakan eğlenceli bir gazeteci-yazar, espritüel, biraz ‘minion’. Eğlenceli bir baba. Çocuklarını çok seviyor. Oğlu Tolga, bilgisayar işleriyle ve uzaylılarla kafayı bozmuş bir kişi. O da kardeşlerine çok güzel bir şekilde bakıyor. Yeni Osmanlı’ya etkileri de büyük olacak. Onun ortanca kardeşi Gaye. Gaye biraz değişik, diğerlerinden farklı. İsyankar, farklı tarzı olan, yırtık-pırtık şeyler giymekten hoşlanan, Kore dizisi izleyen, rockçı bir kız. Onun da düşünce tarzı Yeni Osmanlı’yı tanıdıktan sonra birazcık değişiyor, hayata daha farklı bakmaya başlıyor. En küçük kardeş Duygu. Adından da anlaşıldığı gibi duygusal, çok karamsar. Genellikle mutsuz olmayı seven bir yapısı var. Onu da Yeni Osmanlı olumlu şekilde biraz
değiştiriyor.

Bu çocukların ikinci isimleri var (Ahmet Tolga, Lütfiye Gaye, Safiye Duygu), bu isimleri neden kullanmıyorlar?

Çünkü günümüzde çok çağdaş olmadığını düşünüyorlar. Bu isimler günümüze uygun değilmiş. Bu şekilde çağırılmaktan ve seslenilmekten hoşlanmıyorlar.

İlk ikisinden farklı olarak son kitabında Osmanlı’yı anlattın…

Hiç öyle bir düşüncem yoktu Osmanlı’yla ilgili kitap yazmak gibi. İyilik Çetesi’nden önce ortaya çıktı bu fikir. Zaten o sıralar böyle çok fikrim de yoktu yeni kitap yazmaya dair. Ben de daha zengin, daha kültürlü, daha farklı bir şey yazmak istedim diğerlerinden. Okuyucuların belki daha çok ilgisini çekecek bir şey yazmak istedim. Bir anda ilhamın gelmesiyle de Osmanlı’yla alakalı ama yeni döneme uyarlanmış bir kitap yazdım.

Ve bu kitapta Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’yı boğdurtması gibiçok trajik bir hadiseden yola çıkarak günümüze ulaşan bir hikâye anlatıyorsun.

İkisi açısından da çok trajik. Şehzade Mustafa halk tarafından çok sevilen ve çok güvenilen bir insandı. Yani az bulunur derecede seviliyordu ve kendisiyle babası arasında bizim hâlâ beş yüz yıl boyunca anlayamadığımız bir ilişki vardı. Kanuni Sultan Süleyman da hem kaidelere çok bağlı hem de bazı şeyleri çok değiştiren, o dönemde çok şeye kafa tutan, çok yeni bir Osmanlı kültürü oluşturmaya başlayan bir padişahtı. En çok adını duyduğumuz padişahlardan biriydi. Çok sevdiği oğlunu boğdurtacak kadar ne yaşamış olabileceklerini merak ettim hâlâ da çok kesin bir şey bilmiyoruz. O yüzden mutlu sonla biten bir hikâye yazmak istedim.

Kanuni ile oğlu arasındaki münasebetleri okuldaki tarih kitaplarından mı öğrendin yoksa özel alakan olduğu için mi biliyorsun?

Biz annemle çok dizi izleriz Osmanlı’yla alakalı ama tabii diziler tamamen gerçeği yansıtamazlar. Bu yüzden dizi deniyor zaten. Ben de orada gördüğüm şeyleri acaba doğru mu diye araştırmaya başladım, bu olay gerçekten yaşanmış mı diye. Çünkü bazen çok şaşırdığım olaylar da oluyordu. Sonra gidip kitaplar alıyordum, onları okuyordum. Yeni Osmanlı’ya başladığım zaman çok daha geniş çaplı bir araştırma yaptım. Şehzadeler nereye gider? Çok fazla detay var. Çok fazla araştırma yaptım ve belki yıllarca sürdü fark etmeden bu araştırmalar.

Romanının kahramanı Hakan ve çocukları Amazon’a gidiyorlar. Neden gidiyorlar Amazon’a?

Hakan, söylediğim gibi gazeteci-yazar. Bir proje var. Keşfetmek dile kolay ama Amazon Ormanları çok büyük ve oraya gidip kaybolan bir daha bulunamıyor diye bir efsane var. Hakan paraya ihtiyacı olan biri çünkü çocuklarını okutuyor. Özel ihtiyaçları var, Gaye konserlere gidiyor… Bu yüzden bir gazete de ona altı tane yazı gerektiğini söylüyor Amazon Ormanlarıyla alakalı. Aslında o tek başına gitmeliydi Amazon’a ama çocukları çok ısrar etti. Çocuklarını da bir şekilde yanına alıp Amazon Ormanları hakkındaki yazıları hazırlamak için gittiler bir grupla. Sonrasında bir şekilde kaybolup o gruptan ayrılmış oldular.

Kaybolduktan sonra kendilerini Yeni Osmanlı’nın başkenti Yeni İstanbul’da, Sultan 21’inci Mustafa’nın sarayında buluyorlar. Hakan ve çocuklarının maceraları da başlamış oluyor.

Evet.

Ve orada bir medeniyetle karşılaşıyorlar, beş yüz sene öncesinin hayatını yaşamıyorlar değil mi?

Evet. Yeni icatları var, bulunan yeni şeyler var. Kaybolmuş bir Japon’un açtığı suşi lokantası bile var. Elektrik var, kütüphane var. Pek çok şey var. Beş yüz yıl önceki halleriyle yaşamadılar tabii. İnsan oldukça durmadan gelişiyor yaşadıkları yer. Onlar da geliştirmişler. Böyle bir medeniyet çıkmış ortaya.

Şimşekçi adında bir karakter var, çok enteresan. Onu anlatmak ister misin biraz?

Tabii. Şimşekçi, halkın deli diye adlandırdığı bir kişilik. Zaten kendisi de diyor ki “ben deliyim, Rabbimin yarattığı her şeye deliyim” diyor. Eşi vefat etmiş, bir oğlu var. Kendisi değişik bir şahsiyet. Yeni Osmanlı’daki çoğu buluşa imza atmış bir şahsiyet. Deli diye adlandırılsa da çoğu şeyi önceden fark eden çok değişik bir kafa yapısına sahip.. Aynı zamanda Tolga’yla birlikte düşüncelerini birleştirince ortaya çok güzel şeyler çıkartıyorlar. Şimşekçi hem edebiyatçı hem matematikçi, felsefeci çok zengin bir kişilik. Hem herkesin anlamaya çalıştığı hem de anlayamadığı bir insan. Sinema tadı da alınıyor anlatımından. Hele o mandolinli savaş sahnesi…

Sinemaya özel bir alakan var mı?

Tabii. Bir şekilde sahne olarak da hayal edilip izlenebilen bir kitap olmasını istedim. Ben de öyle hayal ettim zaten. Yazmadan önce de öyle düşünüyordum. Yazdıktan sonra da öyle düşünüyorum. İleride yapacaklarımı da öyle düşünüyorum, inşaallah olur.

İnşallah. Anlaşılan Yeni Osmanlı’nın yeni maceraları da gelecek, yazmayı düşünüyorsun değil mi?

Evet, inaşallah devamı gelecek.

Şu sıralar yazıyor musun?

Hayır. Aslında yazabilirim ama öğretmenlerim sınava yoğunlaşmamı söylüyorlar. Bir ay kaldı sınavıma.

Yeni Osmanlı’nın devamı haricinde yazmayı düşündüğün bir roman var mı aklında?

Aslında benim bir sürü fikrim var. Pek çok konu geliyor aklıma. Özellikle de daha çok olan yerler değil de hayal ettiğim yerler üzerine yazıyorum kitaplarımı. Birkaç fikir var ama onları yazar mıyım tam emin değilim. Uzayla, gelecekle alakalı ütopik hikâyeler geliyor aklıma. Hatta onunla ilgili bir kompozisyon da yazmıştım. Bir abla benden istemişti felsefe ödevi için, ben de yazdım fikrimi. Onun için şu an buna yoğunlaşıp devam etmek istiyorum. Onun dışında ileride ne olur bilmiyorum, ilham bir anda gelen bir şey…

Tepkiler nasıldı? Okurların neler söylediler Yeni Osmanlı için?

Genel olarak bir yaş grubuna değil herkese hitap eden bir kitap olduğunu, olgunca yazdığımı ve dilimi geliştirdiğimi de söylediler. Bu beni çok mutlu etti. Bazıları da “kendin mi yazdın yoksa yardım aldın mı” diye sordular, tabii ki kendim yazdım.

Yazdıklarını konuşmaktan okuduklarını sormaya fırsat bulamadım. Ne tür kitaplar okumaktan hoşlanıyorsun?

Her çeşit kitabı okumayı seviyorum. Polisiye olsun, bilim kurgu olsun… En sevdiğim kitaplar genellikle Heidi, Küçük Kadınlar, İyi Hanımlar, Pollyanna. Onların aslında hikayelerinden çok yaşadıkları yerler daha hoşuma gidiyor. Her çeşit kitabı okumayı seviyorum ama çok çabuk da sıkılabiliyorum bu yüzden kendime uygun kitap bulmak zor oluyor.

Sekizinci sınıfta okuyorsun. Roman yazmak derslerine engel olmuyor mu?

Bütün öğretmenlerim değil ama bazıları diyor. Benim şimdi liseye giriş sınavım var ona yoğunlaşsan diye ama benim de aksidir ki hep sınavlardan önce aklıma bir şeyler geliyor. Kitap daha önemli benim için. Sonuçta kitap yazarken Türkçemi de geliştiriyorum ders olarak. Matematikten de bir beklentisi olmasın inşaallah kimsenin benden. (Gülüyor) Öğretmenlerime de kitabımı verirken söyledim: Matematikten beklentiniz olmasın.

Öğretmenlerin tepkileri nasıldı?

Çok beğendiler. Hepsi benimle güzelce sohbet ettiler bu konuda. Tebrik ettiler. Özellikle Türkçe hocam çok üzerinde durdu. Din öğretmenim de öyle…

Gurur duymuşlardır…

Evet, bizim okuldaki benden daha küçük kardeşlerim, beşinci-altıncı sınıftakiler hepsi de izlemiş beni televizyonda, kitaplarımı okuyorlar. Çok güzel tepkiler veriyorlar. Benden büyükler, lise kısmı da okuyor. Çok güzel tepkiler alıyorum.

Son olarak, ihtiyar yazarlara ne tavsiye edersin Fatma?

Onlar çok profesyonel yazarlar ve çok büyük okuyucu kitleleri de var. Şimdi çoğu gence baktığımız zaman daha çok yabancı yazarları okuyorlar çünkü kendilerine hitap eden şeyleri bulamıyorlar. Genellikle aynı şekilde aynı fikirde olan kitapları okumaya devam ediyorlar. Onlara daha çok evrensel, herkese uygun kitaplar yazmalarını tavsiye ediyorum.

14 yaşındaki romancı Fatma Albayrak'tan, Sultan 21. Mustafa’nın Amazon maceraları... ile ilgili etiketler fatma albayrak
GÜNÜN VİDEOSU

Devlet Bahçeli, Ferdi Tayfur şarkısı ile kime ne mesaj verdi? Dikkat çeken kulis bilgisi...

MHP lideri Devlet Bahçeli, dün akşam saatlerinde sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yapmıştı. Bahçeli, Ferdi Tayfur'un 'Sensin' parçası ile yürüyüş yaptığı anları paylaştı. Bahçeli'nin o paylaşımıyla kime ne mesaj verdiği merak edilirken CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova dikkat çeken kulis bilgileri paylaştı.